Ayla
Asırlardır güvensizliğin tamamen dibe vurduğu toplumlarsa din, ırk kutsallığına sarılıp, namusu kadın şahsında gören teokratik anlayışlardır. Bu toplumlar olaylar karşısında profesyonel timsah gözyaşı dökerken, samimi olanlara taş çıkartırlar. Diğer modern timsah gözyaşıysa, Avrupa ve Amerika’nın, Rusya ile Ukrayna’yı savaştırıp, Ukraynalılara döktükleri gözyaşları, insanlık kırıntısını da yok etmiştir. Timsah gözyaşı politikası dünya toplumlarına o kadar derinlemesine nüfuz etti ki iki kardeş, akraba, aynı siyasi ve kültürden olanlarda dahi duygu, dostluk, güven bırakmadı.
Madde 311: Hayatın her safhasında olmazsa olmaz duygulanımlardan biri de utançtır. Utanç duygusunu yaşamayanlar insanlığından çok şey yitirmiş olur. İnsani-toplumsal bir duygudur utanmak. Aksi halde ar damarı çatladı derler bunu hissetmeyenlere. Kötücüllüklerinin tescili utanmayı bilmemektir.
Nietzsche, “Böyle Buyurdu Zerdüşt”te, Zerdüşt’ü şöyle konuşturur: “Şöyle der gören kişi, utanç, utanç, utanç. İnsanın tarihi budur.”
Onun için utananlara ne mutlu demek lazım…
Madde 312: Gülten Akın’ın “Utanç” adlı şiirinden:
AŞKIN’IN AŞK’I SORGULAMASINA DAİR ÜÇ BEŞ KELAM
FIDEL CASTRO İKTİDARA ADIM ADIM
ADLI KİTABA DAİR BİRKAÇ SÖZ…
Derleyen Çeviren: Zeynep Türkmen
Yayınevi: Yeni Dönem Yayıncılık
"Bu çalışmanın amacı içeridekilere moral vermekten çok, dışarısı ve içerisi arasındaki politik sürekliliği göstermek. İçeridekilerin hürriyet mücadelesinin dışarıdakilere gündelik hayatlarında yaşadıkları “denetimli serbestliği” hatırlatmış olması. Bir not düşmek isterim. Şimdiye kadar sanat alanında bu kadar çok gezilen bir sergi görmedim. İnanılmaz bir izleyici ilgisi var. Bu ilgi, konunun ne kadar çok insanın hayatına dokunduğunu kanıtlıyor. İnsanlar bir duygu yoğunluğu ile sanki sözcüklerin arasında yakınlarını arar gibi geziyorlar sergiyi.
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI
XXXI
Madde 301: “İyi bir romanı okumak, romanı izlemek, romanı yaşamak, romanı duyumsamak, romanın kendisi olmak, kısacası romanı yazmak dışında ne varsa yapmaktır. Okumak bir işbirliği, bir katılımdır. Herkesin becerememesine şaşmamak lazım yani.
Zevk için okuyanların pek çoğu, kendilerinden bir şeyler kattıkları için içlerinde kitaplara karşı derin, ihtiraslı bir bağ hissederler.”
(Yaban Kızlar-Okurken Uyanık Kalmak’tan, Ursula K. Le Guin, Versus)
Kuşkusuz ilk oyuncağı panzer olurdu Sokrat’ın. Hem de sahicisinden. Bir de asker ve köylülerden sık sık gördüğü için silahları olurdu. Çocuk parkını ise televizyonda görürdü ancak.
"Baba beni ne zaman çocuk parkına götüreceksin?"
"Acele etme oğul, biraz büyü sen kendin gidersin.”
İlk şokunu ilkokulda yaşardı Sokrat.
Çocukluğu Kürtçe ortamda geçen, Kürtçe ninnilerle uyuyup Kürtçe sözlerle azar işiten Sokrat birden kendini Türkçe konuşan öğretmenin karşısında bulurdu.
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2023 tarihli 49. sayısı elimize ulaştı.
Buradaki aşınma, birikme, erime gibi sebepler bilimsel olarak gözlemlenen kanıtlanan süreçlerdir. Bu veriler ışığında artık nerede nasıl bir depremin olacağına kadar nerede heyelan tehlikesi olduğuna kadar bilir duruma geldik. İnsan, doğa karşısında bilgiyle direnen bir canlıya dönüşmüştür.