Edebiyat Bahcesi ağ günlüğü

Hikmetinden Sual Olunmaz!/Elif Füruzan Uysal

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Her sokakta bir bakkalı vardır Hikmet’in; günde üç şişe de şarap iştikakı. Sabahki Altan Bakkal’dan, öğlen ikiden sonraki Güneş Abla’dan, akşamki de Büfeci İsmail’den. Fırıncı Kadir her sabah simit, poğaça peynir sarar, kendi elleriyle götürür verir Hikmet’e. Yediğinden emin olmak için de başında bekler. Öğlende Leyla Abla iki kap sefertası yapar gönderir garsonla; kaplar boş gelecek diye tembihler çocuğa. Akşam çorbası Şükrü Amca’dandır. Bir tek onun mekânına gider, orada içer çorbasını Hikmet.

Kısa Öykü Yazmak | Flannery O’Connor

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

İnsanların kısa öyküye en zor edebi tür dediklerini duydum, bana insanların en doğal ve temel ifade tarzı gibi gelen bu biçim hakkında neden böyle dendiğini anlamaya çalıştım hep.* Sonuçta daha çocukken hikâyeler dinleyip anlatmaya başlıyorsunuz, bunda da pek karmaşık bir şey yok. Çoğunuz hayatınız boyunca hikâye anlatmışsınızdır, ama yine de oturup nasıl yapmanız gerektiğine kafa yoruyorsunuz işte. Zira geçen hafta burada kullanmak üzere bazı berrak düşünceler not almıştım ki, gözden geçirmem için yolladığınız yedi öyküyü aldığımda huzurum kaçtı.

Canım Babam/ Öznur Eren Kanarya

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Sonbaharda, gidişinden bu yana yirmi koca yıl geçmiş olacak. Zaman zaman soruyorum kendime; yaşasaydın yaşananlar için ne düşünür ne derdin? Yirmi yılda ne çok aşındı her şey. Kavramların içi boşaldı. Yerlerini alanlarsa hem değerce hem de anlamca nasıl da sığ, bir bilsen. Güzel insanların pek çoğu o güzel atlara binip terk ettiler dünyayı. Ve iyi, üretken, çalışkan insanlar çoğalmıyor artık. Ne yazık ki eksiliyor güzel insanlar ve onlarla birlikte güzel duygular. İyi insan olma halinde değiliz artık.

Sürgün Yazıları-Cilt III/ Ganime Gülmez

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Sürgündeki yazarları-yazıları ne garez ne de kınama tuzaklarına düşmeden okumayı öğrenmiş kuşaklar vardı. Bu kuşakları, garez ve kınama tuzaklarına düşen yeni kuşakların izlediğinden bahsetmek, sanırım abartı olmaz. Şüphesiz ki Türkiye’deyken bu yazıları-yazarları farklı bir gözlükle okurken, buralarda yaşamak zorunda kalma sürecinde okumak bizlere; hayatı nasıl doldurmak gerektiğine ilişkin de birer rehber oldu ve olmaya da devam ediyor!
***

Aysel

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Aynadaki Aysel’e gevrek sulu bir öpücük atıp mutfağa geçti. Mutfağa girince gidip kahve makinesinin düğmesine bastı. Mutfağa yayılan kahvenin kokusunda demledi ruhunu… Birkaç tabak, bardak vardı lavaboda, onları makineye yerleştiriverdi el çabukluğuyla. Elinde kahve fincanıyla bahçeye açılan kapıya yöneldi dans eder gibi. Bahçenin taze serinliğindeydi artık. Rattan şezlonglardan birine uzanmıştı ki doğruldu, aklına önemli bir şey gelmiş gibi içeriye girdi aceleyle. Bahçeye dönüşünde Vivaldi’nin notaları yayılıyordu her yere.

Mektuplarla Paylaşılan Yaşamlar/Ganime Gülmez

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

***
12 Eylül’den Günümüze Siyasi Tutsaklar-Mektuplarla Paylaşılan Hayatlar” adlı bu kitabı elime alınca; “Seza kaç yaşında şimdi?” deyiverdim. Öyle ya! Biz buralara geldik, yıllar geçti. Uzağımızdakilerin yaşlarını bile hâlâ ayrıldığımız zamanlar gibi hatırlıyoruz. Ya da galiba, hayatta kalma “şansına” sahip olma ortaklığımızdan olsa gerek; kendimizle diğerlerini hep yaşıt hissediyoruz! Seza, 1954 doğumluymuş! 65’ini devirmiş!

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
RSS - Edebiyat Bahcesi ağ günlüğü beslemesine abone olun.