Kamil Aydemir ağ günlüğü

Dedemin Gözleri

Kamil Aydemir kullanıcısının resmi

Dedemin İstanbul'a gelişi yılı yarılamamıştı ama dedem İstanbul’da iyice solan Artvin’di. Biz dedeme saygıda ve sevgide kusur etmiyorduk fakat ne yaparsak yapalım dedemin yüzünü güldüremiyorduk. Dedemden saklamaya çalışsam da dedem bizi sevmiyor diye ara sıra bozuluyordum dedeme. Okulumun olmadığı zamanlar dedeme İstanbul’u gezdirmeye çalışıyordum. İstanbul’u dedimse İstanbul’un hepsini sanmayın bizim oturduğumuz İstanbul’u. Yani devenin kulağını. Dedem ile sokaklarda her dolaştığımızda dedem başını kaldırıp yüksek evlere bakıyordu. Ben de dedem ile bakıyordum ama bir şey göremiyordum.

Çiçekçi Kadın

Kamil Aydemir kullanıcısının resmi

bu şehri çiçekle mi yıkadın
çiçekçi kadın
pembe mi
gül mü
gülbeyaz mı senin adın
bir kadına ne kadar yakışır neşe
çiçekçi kadın
kendini de çiçekler gibi seriyor musun güneşe
menekşe
orkide mi
papatya
lale
nergiz mi
yasemin
nilüfer
çiçek mi
senin adın
çiçekler gibi gülüyor günler
sen günleri çiçeklerle mi boyadın
yoksa gözlerinden mi geçiyor günler
yorulunca yüreğini çiçeklere asardın
hangi hüznünü hangi çiçeğin yaprağına sakladın

Açlık grevi örgütü

Kamil Aydemir kullanıcısının resmi

değeri kadar boşluk bırakır
gittiğin günden beri bu şehrin boynu bükük
yokluğun bu şehrin taşıyamayacağı kadar ağır yük
sokaklarda nasıl oynasın çocuklar
sokak kedileri köpekleri
kanun hükmünde kararname ile kapının önüne konan
muhalif emekçiler kadar şaşkın
ben emeklisi değil emekçisiyim aşkın

sevgi yoksulu olsaydım haklıydın
ya da insanlığım çürük
ama onca emek hırsızı varken
benim suçum değil yoksulluk

İzmir’de Sen Eylül geçti ömrümden

Kamil Aydemir kullanıcısının resmi

kaç korsan gösteride olduğumu
izmir sokaklarında
seni nasıl koruduğumu
 
kadife sesine uzanırdım Kadifekale’de
gül gülüşlerine gültepe’de
 
kıskansa da konak
ben yüreğinin ortasında konaklardım
tarak yapar imbatı saçlarını tarardım
gözlerinin kıyısıydı benim için kordonboyu
sen bakarken basmane’ye
ben martılarla gözlerinden mutluluk araklardım
seni öpmeyi karşıyaka’ya saklardım
 
narlıdere asılı kalırdı
dudakların narında
ben buharlaşırdım
bakışların harında

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
RSS - Kamil Aydemir ağ günlüğü beslemesine abone olun.