Necmettin Yalçınkaya ağ günlüğü

Duvar yazılaması

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

  ‘’Uyu sen uyu‘’ dedi, alaylı alaylı. ‘’Sen uyu Halkın Kurtulmuşçuları duvarlarımızı yazsınlar!’’
  Aceleyle giyinip sokağa attım kendimi. Duvara yazılan sloganlar beni selamlıyordu âdeta. Kadınlardan biri:
  ‘’Duvarları yazılan evlere bir bakın hele!‘’ dedi öfkeyle. ‘’Aralarında hiç Erzincanlı var mı?’’
   ‘’He vallahi yok!’’ diye bir başka kadın onayladı onu.

Ayrı yazılan kelimeler

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

2. Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbiri veya ikinci kelimesi anlam değişikliğine uğ­ramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır.
a. Hayvan türlerinden birinin adıyla kurulanlar:
ada balığı, ateş balığı, dil balığı, fulya balığı, kedi balığı, kılıç balığı, köpek balığı, ton balığı, yılan balığı; acı balık, bıyıklı balık, dikenli balık vb.
ardıç kuşu, arı kuşu, çalı kuşu, deve kuşu, muhabbet kuşu, saka kuşu, tarla kuşu, yağmur kuşu; alıcı kuş, boğmaklı kuş, makaralı kuş vb.

Babam, üç amcam ve halama

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Kredisi bize de yansırdı. Yıllar sonra askerden bir izin dönüşü yitirdim babamı. Kalp krizi ayırmıştı onu sevdiklerinden. Yüzündeki gülümsemesi duruyordu, gözleri açık kalmıştı. En çok da o koydu bize. Torbalı Devlet Hastanesinde ölüm erken uğramıştı evimize. Cenazesi çok kalabalıktı. İzmir ağlıyor, gökyüzü ağlıyordu... Nenem gelip başında ağladı. “Keşke” dedi, “Hasan öleceğine, benim kızım öleydi!” Koskoca Galo Dedem gözyaşı döktü. Onu ağlarken hiç görmemiştim. Babam göçüp gitmişti bu dünyadan, ama kokusu ve sesi hep asılı kaldı evimizin bir köşesinde.

Sana Koşarken

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

dili çözülmüştü denizin...
şarkılar söylüyordu
dalgalar "kavuşmak" üzerine

otobüs rüzgar
otobüs kuş olup
kanat takmıştı sanki
ayrılık yetişemedi ardımdan

...Sonra ayrılıverdik ansızın
-tıpkı gelişin gibi
kırıldı kanadı otobüsün

dili läl denizin
dalgalar küskün
esmiyor rüzgarlar eskisi gibi
martılar suskun

gülüyor yüzü ayrılığın..
ey zalim ayrılık!
gül
vakit varken
nasılsa ağlaman yakındır
Bilmez misin
bağrındaki çelismeyi?

Panel

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

“Kısa Faruk burada mı?” diye sordu hışımla.
Ben kalabalığın arasına girip ustaca sakladım kendimi.
“Siz utanmıyor musunuz, benim inşaatıma girmeye?” diye bağırmaya başladı.
“Hadi girdiniz. Kirecimi çaldınız. O da tamam. Peki ya tenekelerimi ne yaptınız?”
Kalabalıktan biri atıldı:
“Ya ana ayıptır!” dedi. “Bir teneke için dernek basılır mı? Hem de halkımızın derneğini.”

Bu Gece

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

bir yıl dönümünü kutluyorum
Garip, hüzünlü...
Ağaçların hışıltısını
böceklerin ötüşünü
dinliyorum...
 
 gecenin üçü aldırmıyorum
Kalemim, defterim, sigaram
 
seni yaramaz kız seni
seni düşünüyorum...
 
seni sevmek
ellerinden tutup
gözlerine bakmadan
koşmak istiyorum
düşüncesiz
 kimsesiz ...
 
sen ve ben
bu gece
Aşk dolu
sevgi dolu, sevecenlik dolu
dünya bizim demiyorum
dünya
sen ve ben
 
duymuyor musun?

Sıfır Noktası /Eylem Demir şentürk

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

. 2 yaşında geçirdiği çocuk felcinden dolayı yürümekte zorlanan Abi’min çantasını taşımak için başladığım ilkokulda matematik dersi için abaküs istediklerinde paramız olmadığı için annem ağaç dallarını kesip, hepsini aynı ölçüde ayarlayıp, zımparalayıp ve güzel bir kurdele ile bağlayıp, yanına da kendi diktiği bir keseye kırmızı, diğer keseye beyaz fasulyeleri koyup öyle okula göndermişti beni. Annemin saatlerce emek vererek ve içine sevgisini katarak hazırladığı çubuklar ve fasulye keselerim herkesin ilgisini çekmiş, öğretmenimin de takdirini görmüştü.

Böcek

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Sabah erkenden kalktı, yatağını toplamadan, doğruca mutfağa geçti. Kendisine sallama çay yaptı. Hoşuna gitmedi; tadı tuzu yoktu çayın. PC’yi açtı, internete girdi, sayfaları dolaştı, içindeki sıkıntı dağılmadı yine de. MSN’ sine baktı, kimsecikler yoktu... Gazetelere göz attı, içi karardı okuduğu haberlerden...

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
RSS - Necmettin Yalçınkaya ağ günlüğü beslemesine abone olun.