Necmettin Yalçınkaya ağ günlüğü

Alevi’nin Kestiği Yenmez

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

“Varlığımın tek nedeni oğlum Savaş,” diyordu da başka bir şey demiyordu. Savaş’ın yirmi ay süren askerliği boyunca kendisine çektirdiği sıkıntıyı, çileyi, kimi görse yoldan alıkoyup zorla anlatıyordu. Anlatırken de yeniden yaşıyordu o günleri. Gözleri büyüyor, kaşları çatılıyor, renkten renge giriyordu. Böylece stresini atıyordu. Anlatmasa sanki çatlar giderdi.

Altın Dişli Kalender Teyze…

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Tüpçü Şahin bir gün annesini bize bıraktı.  ‘‘Yapılacak işlerim var.‘‘ dedi. “İşim biter bitmez gelir alırım.“ Bir köşede sessizce duran annesine, “Meraklanma ana sen.” diyerek çekip gitti.
Hava güneşliydi. Bunu fırsat bilip evimizin arka bahçesine geçtik. Yere kilim serip oturduk. Kalender Teyze anlatıyor, biz gülüyorduk. Konuşmasının ortasında annem çıkageldi. 
“Hava çok sıcak; uyuyamadım,” dedi. Kalender Teyzeyi fark edince, ‘‘Bu kadın da kim?‘‘ diye sordu kulağıma eğilerek.
‘‘Kalender Teyze,‘‘ dedim. ‘‘Tanıştırayım annem.‘‘

Anketçi

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

İçeriye bir kız, bir de erkek girdi. Üzerlerinde bir tüp firmasının üniforması vardı. Anam buyur etti onları.

“Çay içer misiniz?“ diye sordu kibarca.

Başlarını “içeriz“ anlamında salladı ikisi de… Çaylarını içerlerken erkek olanı, kendini kısaca tanıttı ve ne amaçla burada bulunduğunu belirt­tikten sonra sorulara geçti;

“Evinizde hangi marka tüp kullanıyorsunuz?’’

Bir Yanım Eksik Kalır

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Bir yanım eksik kalır hep 
yalnızlaşırım 
omuzlarıma karanlık çöker... 

yokluğunda 
iyisi mi diyorum 
seni içimden koparıp atmalıyım 
sonra vazgeciyorum... 

kurtulmak olası mı senden 
sen yine de 
gitmek istiyorsan hadi git 
çok uzaklara... 

mutlu olacaksan eğer 
üzüntü(m)n bende kalsın 
sen kokan gülüşlerin 
saklı bende... 

sen giderken baharım soldu 
gözlerin bende battı 
sevinçlerim yok oldu 
sensizliğinle soldum...

Çorbalar Benden

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

‘’Hadi baba’’ dedi, ‘’ götür beni Gürçeşme Ortaokulu’na yazdır.’’
Gittiler hemen. Tüm işlemler sorunsuz yapılırken Mecit’in keyfi yerindeydi. Ama uzun sürmedi. Okul müdürü:
‘’Diğer belgeleri nerede?’’ dedi.
‘’Ne belgesi?’’ diye sordu babası şaşkınlıkla.
‘’Muhtardan adres ilmühaberi, nüfus kâğıdı örneği, ilkokulu bitirdiğine dair diploma, vesikalık resim…’’
‘’İyi de Müdür Efendi bizim oğlan ömründe hiç okul yüzü görmedi ki bir diploması olsun!’’
‘’Diploması yoksa burada ne işiniz var!’’ diye azarladı müdür ve ikisini de odasından kovdu.

Sen kokan İzmir kokan

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

karanlık çöker omuzlarıma
yalnızlaşırım
bir yanım can çekişir
seni düşünmeye kalksam
bir yanımda
yeni bir yaşam filizlenir
karanfil kokar yüreğim…
gözlerin gelir usuma
dağıtır karanlığın perdesini
def eder benden
tüm dünya üzüntülerini
sesin gelir çok uzaklardan
alır götürür beni benden
ben sen olurum
rüzgâr olurum
yel olurum
yeni yüreklere sevdalar açarım
yağmur yüklü bulut olurum
yine de boşaltamam
içerimin yüklerini
saçların gelir usuma

Bahattin Abi

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

"Emekli olup da ne yapayım?” dedi, “kahve köşelerinde, Şirinyer Hipodromunda ömür törpülemek istemiyorum"
Ardından sırıtarak otuz iki dişini gösterdi. “Hem ben emekli olmak istesem de kadınlar, genç kızlar bırakmıyor ki yakamı, emekli olayım!" dedi.
Şaşırmıştım. Kadınların ve genç kızların onun emekli olmamasıyla ne ilgisi olabilir diye geçiriyordum içimden. Dayanamadım sordum: “Ne alakası var ki?” diye sordum.

Edebiyat Nedir?

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Edebiyat’ın amacı estetik ve güzelliktir. Edebiyat’ı edebiyat yapan iki temel özellik vardır: 1) Dil-üslup 2) Estetik-güzellik. Bu özelliklerin ikisi de okuyucuya ve yazara göre değişkendir. Edebiyat duygu ve düşüncelerimizi karşımızdakine anlatabilmek için bir araç niteliğindedir. Edebiyatta içerikten çok o içeriğin nasıl dile getirildiği önemlidir.

Dostluk ve Düşmanlık...

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Kolları sıvayıp hazırlıklara başladık hemen. Gültepe Gördüren Sinema Salonu tarihe tanıklık edecekti. Ozan Emekçi dışındaki tüm aktiviteler Meh-Der Kültür Derneğimiz tarafından yapılacaktı. Tiyatro oyunu ve folklor gösterisi hazırdı. Sıra gecenin tanıtımına ve bilet satışına gelmişti. Biletleri kısa sürede tükettik. Ama kimse Ozan Emekçi’yi getireceğimize inanmıyordu, hatta aralarında buna ihtimal bile vermeyenler vardı. Kimileri de, ‘‘Partizandır bunlar! ‘Getiririz’ diyorlarsa mutlaka getirirler.‘‘

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
RSS - Necmettin Yalçınkaya ağ günlüğü beslemesine abone olun.