Savaş Yadırgı ağ günlüğü

Ayna çarpması

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Kadın her şeyi almıştı. Kapı arkasında almak için bıraktığı boy aynası çarptı gözüne. Onu da alırdı pekâlâ demek ki kapı gizlemişti. Aynanın önüne gelip durdu. Kapalı çarşıdan aldığı günü hatırladı. İkinci el bir dükkândı. Ayna onca eşya içinden ona unutulmuş insanlar gibi bakıyordu uzaktan. Sanki aralarında ortak bir şey varmış da o da bunu biliyormuş gibi hemencecik sevmişti. Aynadaki yansıyan bacaklarına baktı. İki kenarından tutup aynanın boş odaya eski kanepenin karşısına, fıstık yeşili rengine boyanmış duvara dayadı.

Sevgili Günlük

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Bugün damarımı bulamayan hemşireye kızmadım tabi. Önce sağ elimin üstünden kan almasını istemedim. Ne diyeyim? Korktum. Hemşire benim gibi acemiye benziyordu. O uzun iğneyi derideki etimi yırtıp sonuna kadar sokması içimde tarifsiz korkular yaratsa da sesimin çıkmaması için beynimi meşgul etmeye çalıştım. Nedense bir damla kan bile alamadı. Hemşire her ne kadar sakinmiş gibi davransa da gözlerindeki tedirginliği görüyordum. Bu beni daha da bunaltıp yüreğimi sıkıştırıyordu. Bir daha denemesine izin vermedim. Bu işi doğru düzgün yapamıyorsa sorun değildi.

Dedeme

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Bir gün dedem evden kaçmıştı. Bulup getirdik. Bahçede büyük, küçük toplanıp
“Neden kaçtın?” dedik.
“Kaybolmak için!” dedi. Soracaklarımız yüreğimizde sustu. “Beni Ankara’ya götürün,” dedi ardı ardına.
Ninem kızdı dedeme. Uzun uzun sustu dedem. Dedemin gözlerinde Ankara’yı gördüm, hasreti gördüm. İçeri girdi herkes. Ninem de girdi. Girmedi eve dedem. Çöktü olduğu yere. Verdi sırtını kendi yaşındaki duvara.
“Yeni geldin dede,” dedim. “Ne var Ankara’da?”
“Zamanım yok,” dedi dedem içime bakarak. “Ankara beni çağırıyor. Çağrılana gitmemek olmaz.”

Annemin örgüleri

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Gaz lambasının ölgün ışığında çocuk ağlamaları yükselir. Çocuk annesinin paçalarına sarılıp ağlar. Bilir açtır. Diğeri kucağında, döşüne bastırır. Bir de üstüne gebedir annem. Adam yok, dağda. Şeker yok, torbada yok. Ekmek, iki gündür bitmiş. Katık, yok. Mutfak iki tabak, bir tas, bir testi. Tam takır. Yer demir gök bakır.* Açtır. Açtır çocuklar. Gözü yollarda geldi gelecek kocası. Gelmez. Özler. Bir gelir kocası, iki gelmez.
 

Z’aman’sızım

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Nereye dönsem ölüm ayrılık
Acının ayrılığının da bir tanrısı olmalı
Yoksa ne menem şeydir bu
Her yürekte ağu kalsın
                                 ***
Bir kimsesizlikti bizi birbirimize bağlayan. Şefkate muhtaç, acısı uzun, kabuk tutmayan yaralarımız vardı yüreğimizde. Birbirimizin kimsesiz hüzünlerine tutunmuştuk. Sahipsiz zamanların kayboluşluklarıydı. Sanki küssek, yetim çocukları gibi sahipsiz kalacaktı gözyaşlarımız.

DELİ

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Bizim mahallede Maraşlı olduğunu bildiğimiz kendi halinde, yalnız yaşayan, sessiz sakin, kimseye bir zararı olmayan, şöyle orta yaşın üstünde, bizim dedenin deyişiyle "bedeni burda ama aklı Binboğalardaki kırklara karışmış," nerden baksan altmışlarında görünen bir ağbimiz var. Çoğu zaman bizim evin önündeki parkın köşesine gelir, saatlerce oturur. Akan trafiği, gelip geçen insanları seyreder. Ruh haline göre takılır. Bazen bakarsın bir bira içer. Bazen bir şarap, bazen çay.

Roboski

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Biz yine de kaçağa çıkacağız,
Koynumuzda bombardıman yarası.
Heybemiz de kaçak tütün, iki fanila,
Bir silgili kalem, biraz gaz yağı!..
Yarına dair güzel düşlerimiz,
Biraz umut,
Çokça umut...

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
RSS - Savaş Yadırgı ağ günlüğü beslemesine abone olun.