Savaş Yadırgı ağ günlüğü

TİYA

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Yiğit civan kara
Sisli bir orman
Baktıkça gizemli yiten hep uzak düşen

Ne güzel gülüyorsun Vietnamlı kız
Öyle esmer esmer
Sen gülünce sanki halkın gülüyor
Dudağın ucuna açmış
İki gecesefası el ediyor

Biliyorum aşka ayıracak zamanın yok
İşin başından aşkın
Tepende dikilmiş suratsız bir patron
Nefes alırsan ne mutlu bu Granier de
Bir tezgâhtasın bir bulaşıkta
Ama unutmayacaksın hep güleceksin
Dedi ya patron müşteri velinimetin

Acının Nehri Thames

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Mavi yeşil desem hiç değil
Thames nehri geçiyor yanı başımdan
Kirli çamurlu ve karanlık
Suyundan ne bir karınca içer ne bir kuş
Bu sabah çok küstah akıyor çok İngiliz
 
Aklıma Churchill i sokmuşsun
İçimde inat Robin Hood ile İnce Memed
 
Üstünden otuz milyon işsiz geçer
Ulusal İstatistik Ofisi verilerine göre
Yıl on yediye bir kala
İki yüz elli beş bin evsiz geçer üstünden
Düşün her yirmi beş kişiden biri evsiz
Sorsan haberin yok tabi
Çok resmî ama alabildiğine toleranslı Thames

ERDAL'A

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

İsmini bağıra bağıra çağırıyorum
Gökçe fidanım gün görmemişim
Bir Elif açıyor Ankara gecekondusunda
Bir Elif kuruyor

Kalemin mürekkebi kızıl ki kızıl
Kalem kalemliğinden utandı
Gün doğmadı o gün
Hep cuma akşamı kara kaldı

Aralık soğunda çöpçülerin eli
Çöpçülerin elleri sıcak sımsıcak
Yüreklerinde düşün
Gözleri çocuk
Dillerinde senin türkün
Süpürüyorlar Erdal'ım
Sayfa sayfa
Çağ çağ
Tarih tarih

Mülteci Düşler (Sarı Terlik)

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Abbas’ı yol çatısındaki komşu mezra köyün yakınına bıraktılar. Teşekkür edip yoluna yollandı. Kendi köyü bir yarım saat uzaklıktaydı. Hızlı yürüse on beş, bilemedin yirmi dakikada evde olurdu.
Zamanında, şöyle cumhuriyet öncesine kadar Ermenilere ev sahipliği yapmış bu komşu mezra, şimdi Kızılbaşların yaşam alanı olmuştu. Bir yüz sene sonrasının buraların yeni sahiplerini kim bilir ki kim olurdu? Bu topraklarda bu zamana kadar yaşamış ve şu an yaşıyor olan insanların dinleri dilleri farklı olsa da; aynı kaderi paylaşıyorlardı, yoksulluk !.. 

Londra'da bir mahalle

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

 (Yılmaz'a)
İlk her zaman çöpçü arabalarındır
Bilirim sabahın körü daha
Daha gün doğmadan yüreklere
Ayaktalar yüzü tanık dost mülteci işçiler
Polonyalı Bulgar Rus yahut Mısırlı
 
Sokaklardan ayak seslerini duyarım
Yorgun yılgın aceleci
İki katlı otobüsler kırmızı
Camları buğulu kulaklarına kadar emek yüklü
 
Ambulanslar polis sirenleri
Arabalar arabalar büyüklü küçüklü
Vızır vızır hep geç kalmışlar
Sarhoşlar fahişeler eroinmanlar
 
Gece kuşların çekilme zamanı

VEDA

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

VEDA

Sen gittiğinde
Cinnetimin iki zehirli zambağı
Gözlerin de durmadı

Saçların da gitmişti
Peşi sıra
Sarı sarı
Rüzgar rüzgar

Senenin son dizesiydi kasım
Sen gittin ben kaybolmuştum
Zaman mı ben mi
Donmuş muydu

Zamanıydı gittin
Yaprak dökümüydü erguvanların
Sokaklar ıslak ve acımasızdı
Öykünün kasım akşamıydı

Grev

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

GREV

Bu sabah iyi değilim.
Sinirliyim,
Tedirgin.
Sabaha kadar uyumamış gibi öfkeli...
Hiç bir şey yapasım gelmiyor içimde
Havalardan mı?
Hasta mıyım ne?.

Oysa başımı koymadan yastığa gitmiştim.

Bir hal var başımda
Kaç gündür böyleyim
Bir ağaç gibi durağan,
Bir taş gibi sert
En fazla da hava gibiyim
Ağır ve dolu,
yağdı yağacak..

Doğum günü

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Evet Gülücük,
Bütün kadınlar sende toplanmış...
Mısır'da ki aşk tanrıçası Afrodit'den tut da,
Arizona da ki savaşçı Lozen 'e kadar.
Sanki her birinin kaderini sana bağlamışçasına,
Her kim yaşamışsa güzel, cesur, iyi, merhametlicesine.
Emek emek, ördün bu aileyi, ilmik ilmik.

Koca adam ettin, şu ele avuça sığmaz küçük haylazı.
Üstüne bi de sevdin,
Daha ne olsun!..

Eylül

Savaş Yadırgı kullanıcısının resmi

Eylül

Ne o?

Kıpkızıl yanan

Sarı saçlarıyla ağaçlar.
Eylülde mi başladı?

Tasını tarağını toplamaya.
Bilmeliydi şair!

Her aşkın bir acıya,

Bir eylüle

Çalan kuş sesi olduğunu.
Üzülme, acı duymayan

Sadece ölülerdir dedi

Ve gitti.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
RSS - Savaş Yadırgı ağ günlüğü beslemesine abone olun.