Şenol Durmuş ağ günlüğü

Kaçak Gecekondu 5

Şenol Durmuş kullanıcısının resmi

Uzun Adamın partisi büyük bir sürpriz yaparak seçimden birinci parti olarak çıkacaktı. Eyüp ilçesinde yaşayanlar seçimin ertesi günü büyük bir şok geçirecekti. Birçoğu Balkan göçmeni olan ilçe ahalisinin birçoğu eski İstanbullu kesimden sayılırdı. Ayrıca eski Osmanlı saray erkânı çalışanların torunları da burada yaşıyordu. Bu insanlar gördükleri manzara karşısında adeta küçük dillerini yutmuştu. Sabahın erken saatlerinden itibaren irili ufaklı birçok araç konvoylar halinde Eyüp ilçesinde dolaşmaya başlamıştı.

Kaçak Gecekondu 4

Şenol Durmuş kullanıcısının resmi

Tek yasaları ihtiyar heyeti meclisiydi. Bu yaşlılar grubu köy hayatının o acımasız yaşamını bir ömür boyu sürdürmüştü ve şimdi son nefeslerinde yeni nesiller onların tecrübesinden faydalanmak istiyordu. Bunların orkestra şefi olan muhtar bu heyete sık sık danışırdı: “ Ey erenler ne diyorsunuz. Cafer şehre gidiyor. Var mı bir diyeceğiniz?”  diye sorardı. 

Kaçak Gecekondu 3

Şenol Durmuş kullanıcısının resmi

Roman vatandaşlardan sonra Kasımpaşa’da ikinci ağırlıklı nüfus oranını Karadenizliler oluşturmuştur. Bu da uzun adam için çıkmış olduğu bu yolculukta büyük bir insan yığını desteğidir. Uzun adam başta olmak üzere günümüz din âlimlerinin büyük çoğunluğu bir yana en iyi vaaz veren hocalar bir yana en iyi konuşmacı siyasetçiler de da bu bölgeden çıkmıştır. Bu acaba bir bölge insanına has bir yetenek miydi? Bu yeteneğin sırrı geçmişten geliyordu. Rum Pontus İmparatorluğu döneminde Avrupa’nın en iyi papazları da bu bölgeden çıkıyordu.

Kaçak Gecekondu 2

Şenol Durmuş kullanıcısının resmi

Sonrası malumunuz çöküş ve geriye dönüş seferleri başlıyordu. İstanbul’un fethinde de köylülere söz verilmesine rağmen şehir alındıktan sonra hiçbir köylü şehre sokulmamış geriye memleketlerine davul zurnayla yollanmıştı. Bin yıllık bir krallık otoritesini yıkan mavi gözlü adam 1923’ten sonra İstanbul’un kapılarını köylülere açmıştı. Yüzlerce yıldır İstanbul hayaliyle yanıp tutuşan köylüler nihayet yola çıkıyordu. Yine padişahlık dönemlerinde olduğu gibi bir yolculuk başlıyordu. Ama bu defa ellerinde herhangi bir kılıç ya da balta yoktu.

Kaçak Gecekondu

Şenol Durmuş kullanıcısının resmi

"Kardeşim bizimkiler Orta Asya’dan cümbür cemaat toplanıp buraya gelmiş. Zavallı Doğu Roma zaten çökmek üzere. Batı Roma’yı zaten Allah’ın belası orman kaçkını Almanlar mahvetmişti. Bizim insanımızı bilirsiniz. Düşene bir tekme bende atayım demiş. Sonra malumunuz onları bozguna uğratmışlar. Sonra oraya yerleşmişler. Şimdi bizimkiler hep çadırda yaşamaya alışmış köylü bozuntuları. Malazgirt’te ilk defa ev denen bir yapıyla karşılaşmışlar. Tek katlı, bazıları iki katlı, kilise, tiyatro gibi birçok yapı görmüşler.

Kandırıkçılar

Şenol Durmuş kullanıcısının resmi

Çok güzel amcalar, teyzeler var, ama sakallı amcalar daha çok güzel masallar anlatıyor biliyor musun? Bir de teyzeler anlatıyor, üstelik börek de yapıyorlar” dedi.” Ben de ona dedim ki; “benim dedem de çok güzel masal anlatıyor. Onun da sakalları var, üstelik bembeyaz pamuk gibi.  Sonra bir teyzem var benim masaldan sonra bana kek de yapıyor, pişşşt ne haber”” dedim.



Tek Ayaklı Hayri

Şenol Durmuş kullanıcısının resmi

Bastonlu, tek ayağı, bir kolu sakat, tek gözlü ihtiyar acınacak bir durumdadır. Ayakta güçlükle durmasının sebeplerinden biridir ihtiyarlığı. Bir neden de sarhoşluğudur. Ağzından yayılan alkol kokusundan irkilseler de kanında dolaşan diğer maddeleri hiç kimse tahmin edemez. Yanında oturan bir yolcu eğer topal Hayri'yi tanımış olsaydı, ilk durakta bu otobüsü terk ederdi. İstanbul'un muhtelif semtlerinden sabahtan akşama kadar otobüslerde yolculuk yapar. Haftanın bir günü bu otobüs bir semtte topal Hayri'yi indirir.

Aşığım Ona

Şenol Durmuş kullanıcısının resmi

Üstelik peşimizde polisler varken. Zavallı iki adamın hastanede kemikleri düzelirken, bir it sürüsü gibi sığındığımız bu evde adam bizlere bir anda “Aşığım” diyordu. "İki kişi hemen gitsin, teslim olsun, suçu üstüne alsın” dedim öfkeyle. Bütün gözler en zayıflara döndü. Dokuzumuz da biliyorduk o zayıfları. Neden çıkmak istemiyorlardı? Hakan neden korkuyordu? Sedat neden çıkmak istemiyordu? “Çıkın ulan korkak herifler, hadi gidin teslim olun da peşimizi bıraksınlar” dedim. Tayfun benden de öfkeliydi. “Ama” dedi Sedat. “Fakat” diyordu Hakan.  “Ama’sı fakat’ı falan yok lan, haydi” dedik.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
RSS - Şenol Durmuş ağ günlüğü beslemesine abone olun.