Temel Demirer ağ günlüğü

Hümanist Bir Yazar: Stefan Zweıg[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

daima itilir, dışlanır ve
yalnızlığa mahkûm edilirler.”[1]
 
Kalıcı olabilmiş, kadife üslûplu çarpıcı bir yazardı. Devasa bir gözlem gücüne sahipti; müthiş bir dille anlatırdı yazdıklarını.
Kurgusu yormayan, okunması rahat tarzıyla insan(lık)a (ve zayıflığına, zaafına dair) yazarken; okuyucusunu alıp götüren zarif, entelektüel, “telaşlı”ydı derin duyguları kaleme döken ustalığıyla…
‘Amok Koşusu’nu andıran yaşamıyla müsemma Zweig Nazilerin kitaplarını yaktıklarındandı.

Sinema Büyüsü (ve Büyücüleri)[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

 
V. İ. Lenin’in’in, “Sinema tüm sanatların içinde bizim için en önemli olanıdır”; Luis Buñuel’in, “Sinema, duygular, düşler ve içgüdü dünyalarını anlatmak için en iyi araçtır,” notunu düştüğü hâl ya da Kıvanç Sezer’in ifadesiyle, “Sinema, bir büyü”[2] ise; elbette onun büyücüleri de olmalıdır; vardır da…
Olması gereken açısından Yılmaz Güney sinemasında somutlanan büyü ve büyücüdeki, süreklilik içinde kopuş pratiğiyle “olabilmeye çalışmak”; hâlâ ve her zaman tüm zamanların en güzel ve en devrimci şarkısıdır!

“Bizim Hikâyemiz” (!): Pontos Meselesi…[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

hoşlananlar çoğaldıkça,
‘Doğru’ sayılmaya başlar!”[1]
 
İbn-i Sina’nın ifadesiyle, “Kuşku duymayan kişi bakmaz, bakmayan görmez, görmeyen kör ve şaşkın kalır”ken; gerekli ve vazgeçilemeze ilişkin olarak, “Düşünülebilir olmayanı düşünebilmeliydik,” diye uyarır Ludwig Wittgenstein de…
Hepimize “Ne olursa olsun kendinle yüzleş, çünkü seni değiştirecek şey asıl kendindir,”[2] diye fısıldayan “susturulmuş” Pontos meselesi de bu kapsamda ele alınması gerekenlerdendir.

MÜZİK, MÜTHİŞ ÖNEMLİDİR[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

müzikten başka
bir şey değildir.”[1]
 
Her fırsatta ısrarla ifade ettiğim gibi hayatı, onun lisanı müziği müthiş önemser[2] ve AKP’li Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın’la birlikte çalan Erkan Oğur’un, “Müzik unutulmaya yüz tutmuş bir dil gibidir. İnsan giderek ondan uzaklaşmaktadır,”[3] saptamasını ciddiye almam…
Müziğin, hayat gibi -onu bırakıp, boşlamadıkça!- insan(lık)ı hiçbir zaman, asla terk etmez; hatta zindanda, işkence de dahi…

Ressam(lar)ın Yaratıcılığı[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

 
“İnsan elleriyle değil, beyniyle resim çizer,” diyen Michelangelo Buonarroti eklerdi etkileyici mütevazılığıyla: “Hâlâ öğreniyorum.”
Ardında da, “Herkes gibi yaşamak ve düşünmek istemiyorum. Fabrikasyon bir yaşamın dayatılması rahatsız ediyor. Kendim olmalıyım. Şartlanmış beyinlerin ürettiği kavram, fikir ve davranışlardan arınmalıyım,” notunu düşerdi.
Ressam yaratıcılığı bu olsa gerek; “Silahı fırçasıydı,”[2] dedirten İtalyan Barok ressamı Artemisia Gentileschi gibi…

“Masum Değiliz Hiçbirimiz” ya da Sezen Aksu Vakası[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

Geriye kalan tek şey
bunları anlamak olabilir.”[1]
 
Hakkında bir yandan, “Yetmez ama evetçidir. Ötesini tartışan salaktır”;[2] öte yandan da “Ürkütücü bir samimiyeti, teklifsiz bir cömertliği vardır… Cesurdur. Kimsenin karşısında eğilmez. Sevenleri onu bu tenezzülsüzlüğüyle sever, onun bu açık sözlülüğüne hayran olur… Özgürlükten başka hiçbir şeye borcu yoktur…

Burgazada’lıydı Sait Faik[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

 
“Yazar” deyince aklıma gelir Burgazada’lı Sait Faik Abasıyanık...[2]
Boşuna değil elbette…
Gülen Erdal’ın 1954 tarihli ‘İzlerimiz’ dergisinde yaptığı son söyleşisinde kendini şöyle anlatır O: “Balık tutmak, kahvede oturmak, yanımda çok sevdiğim köpeğim, insan tanımak, Beyoğlu’nda bir aşağı bir yukarı dolaşmak, arada bir içmek, hikâye yazmak, velhasıl hiçbir şeye bağlanmadan avare gezmek bütün gün. İşte ben böyle hayattan zevk alırım, buna yaşamak derim.”[3]

Yazar(lık) ya da İki Kemal[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

durumunu görmeyenin
o dünya üzerine yazacak
hemen hiçbir şeyi yoktur.” [1]
 
Saint Just’ün, “Ahlâk, zorbalardan daha güçlüdür,” ifadesindeki eylemdir yazmak; iki Kemal’in öğrettiği üzere…
Çünkü hakkını vererek yazmak, başkaldırmaktır; Doris Lessing, “Edebiyat, sahip olduğumuz en iyi öteki gözü elde etme; kendimizi kendimizden koparak görme yollarından biri,” diye…

İstibdat’a Baş Eğmeyen Özgürlük Ozanı[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

Kopsun, seni bir hak diye alkışlayan eller!”[1]
 
Ruşen Eşref’in, “O, toplumdaki bütün titreşimleri gece gündüz uyumadan izleyen bir tür sismograf gibiydi,” diye betimlediği özgürlük ozanıydı.
“İstibdat”a karşı hürriyet mücadelesinde “O bir hülya, olsun ben o hülyaya da bin canla inandım,” diyen bir kararlılıktı.
Hâlit Ziya Uşaklıgil’in, “Elleri para saymak için değil, kalem tutmak için yaratılmıştı,”[2] cümlesiyle özetlenebilirdi şairin yaşamı.

Edebiyat Sarsarak, Yıkarak Yenile(Ni)R[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

Gidiyoruz.”[1]
Sanat, insan(lık) imgelem gücünü doğrudan etkileyip; düşünce ve dil dünyasının belirlenmesinde derin izler bırakan eylemdir; sanatın dönüştürücü gücü, insan(lık)a estetik algı/duruş ile vicdan katar.
Tam ta bu kapsamda insan(lık)ın beynine, yüreğine seslenip, onda yeni heyecanlar, umutlar, düşler yaratıp/ uyandırır edebiyat da…

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
RSS - Temel Demirer ağ günlüğü beslemesine abone olun.