Anılar

Arka Ren kaynağı

İsmail Güner kullanıcısının resmi

Tren gelince bindim. İnmeme yaklaşık on durak vardı. Her zamanki yaptığım gibi sırt çantamdaki kitabı çıkarıp kaldığım yerden okumaya başladım. Okumaya öyle dalmışım ki, trenin onuncu durağa geldiğini fark edemedim bile. Tuhsis istasyonunda indim. Ren Nehri’ni oluşturan kaynaktan ikincisi olan 72 km uzunluğundaki Hinterrhein’e (Arka Ren kaynağı) gitmek için bu kez otobüse bindim. Çünkü bu güzergâhta tren yolu yoktur. Baharda yükselen söz konusu bu kaynak 76 km uzunluğu olan Vorderrhein’e katılıp Reichenau’da birleşerek Ren Nehri oluşur.

Ön Ren kaynağı

İsmail Güner kullanıcısının resmi

Erkenden kalkıp sırt çantamı hazırlamış, yağmur ihtimaline karşı şemsiyemi de yanıma almıştım. Telefonumun şarjı biter diye şarj aletini de almayı unutmuyorum bu arada. “Zamanında varabilir miyim?” endişeyle yola koyuluyorum.
      Tren hareket etti. İsviçre'nin güzel bir yanı da en çetin yerlerine bile yol yapılmış, her tarafa ulaşım sağlanıyor.

İsviçre Alplerinden doğan Ren Nehri

İsmail Güner kullanıcısının resmi

Biletçi:
       "İsterseniz size her yaz sezonu yarı fiyatına BÜGA hazırlayıp vereyim, "dedi.
      "Yo, yo, istemiyorum” dedim ona. “Ben Igis'den Chur kent merkezine; işe gidip gelmek için aylık abone istiyorum." 
      Biletçi yüzüme bakıp, "Bununla kantonun her tarafına bir ay boyunca seyahat edebilirsiniz ama.” diyor.

Dutlar kızarmadan evvel...

H.Gürer kullanıcısının resmi

Bedenine sığmayan rahatsız edici sıkıntıdan eser kalmamıştı. Uykusuz ve yorgundu ama huzurluydu. 

 Ektiği bu bereketli bostandan mahallede faydalanmayan yoktu. Dalında henüz tam kararmamış kara dut’tan alıp tadına baktı. Böğürtlen tadındaydı, ekşi ama suluydu. Kara dut’u sevmeyen yoktu. En çok da oğlu Sinan, “en güzel meyvedir dut, dalındayken yemezsen intihar ederler” der, kelebek larvası misali dut ağacında yaşam bulurcasına etrafında dolaşır, sonra parmaklarını ve dudaklarını yalayarak doyumsuzca yerdi. 

 

Kürecik'den Dersim'e

Muzaffer Oruçoğlu kullanıcısının resmi

Kapıyı aralayıp, kar aydınlığına çıktık. Gün boyu yağan kar, geceleyin tipiye dönüşmüş, patikaları kapatmıştı.
"Keseden gidelim," dedi İbo.
"Batarız, kapanmış patikayı izleyelim," diyecektim vazgeçtim. Pantolonlarımızın paçalarını yün çoraplarımızın içine soktuk. İbo önde, ben arkada, toz kara vurduk kendimizi. Zamanı ve mekanı körleştiren bir kar aydınlığı içinde, bata çıka vardık ana yola. Aç tilki izlerini, baca dumanlarını ve köpek havhavlarını geride bırakarak Kürecik nahiyesinin kahvesine vardık

Necmettin Büyükkaya'nın Anısına 10.Bölüm

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Halkımızla birlikte onları yüreğimizde yaşatmaya devam edeceğiz. Onlara Allah’tan rahmet dilemekten başka ne yazık ki elimizden bir şey gelmiyor” diyor.
Melle Bahtiyar önce amcamı sandalyeye buyur ediyor, sonra da amcamın yanında boş duran bir sandalyeye oturuyor. Melle Bahtiyar’ı görmeye gelen yakın akrabalar çadırın etrafında öbek öbek toplanıyorlar. Melle Bahtiyar gözlerini köyün karşı yakasında duran manzaraya dikerek:

Necmettin Büyükkaya'nın Anısına 9.Bölüm

Kadir Büyükkaya kullanıcısının resmi

Melle Bahtiyar’ı önden yürüterek Necmettin abinin gençlik yıllarına tanıklık eden bu küçük odanın kapısından içeriye giriyoruz. Eşikten adım atar atmaz eskiden kalma binlerce hüzünlü anı üstüme çullanıyor. Tabanı basık bu odanın ortasında durarak Melle Bahtiyar’a,  “Kek Bahtiyar Necmettin abinin gençlik yılları bu odanın içinde geçti. Ana-baba, bacı-kardeş bütün aile bu odanın içinde oturarak sofraya bağdaş kurdular. Necmettin abinin avukat olacağı günün umudu ve hayali bu duvarlar arasında yoğruldu. Bütün dua ve temenniler bu odadan Allah’a ulaştırıldı.

Necmettin Büyükkaya'nın Anısına 7.Bölüm

Kadir Büyükkaya kullanıcısının resmi

Geç saatlere kadar devam eden sohbetimizin ana konusu hiç şüphesiz ki yine Necmettin abi oluyordu. Bu yılki anma etkinliğinin güzel geçmesi herkesi fazlasıyla memnun etmiş ve sevindirmişti.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Dilan’la birlikte sevdiğim yakın bir akrabamın evine misafir olduk. Bir-iki saat kadar oturup bol bol sohbet ettik. Daha sonra uyumak için odalarımıza çekildik.
 

Necmettin Büyükkaya'nın Anısına 6.Bölüm

Kadir Büyükkaya kullanıcısının resmi

Diyarbakır Belediyesi’nin verdiği akşam yemeğine çok sayıda insan katılmıştı. Aralarında önemli şahsiyetlerin olduğu akşam yemeği samimi bir hava içinde oldukça renkli geçiyordu. BDP Genel Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş ve Melle Bahtiyar Necmettin abinin Kürdistani yönüne vurgular yaparak günün önemini belirten birer konuşma yaptılar. Yemeğe katılanlar arasında bulunan İsmail Beşikçi Hoca’ya gösterilen yakın ilgi gözlerden kaçmıyordu. Yürütülen sohbetler gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etmişti.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
Anılar beslemesine abone olun.