İran Sokaklarının Başkaldırısı[*]
minima esse initia.”[1]
minima esse initia.”[1]
veya gülümseyen bir ağızdan
yükselen bir şarkıdır.”[1]
“Mavi parıldayarak kaydı geçti dubaların önünden,/ kara süründü ve büzüldü, taştan dışarı bakarak,/ beyaz bir fırtına olup esti gözlere.
nalların altında ezilince saat üç/ ve karanlık ışık duvarını çalınca/ uzandı şehir denizin kapısının ayaklarına/ ve parıldayarak akbabanın keskin gözlerinde,” dizelerindeki ‘İzmir Saat Üç’ün yazarı yani şairiydi, fotoğrafçıydı ve Gürhan Uçkan tarafından Türkçeleştirilmiş ‘Hüzün Gondolu’ ve ‘İzmir Saat Üç’ şiir kitapları vardı…[2]
İslam; Hz. Muhammed'in Peygamberliği aracılığıyla insanlara tebliğ edildiğine inanılan tek tanrılı bir dindir. Hz. Muhammed'in ölümüne kadar yaklaşık 20 veya 25 yıl boyunca, İslam'da ne mezhep ne de tarikatların varlığını kimse iddia edemez. Ve Kuran-ı Kerim'de de mezheplerle ilgili en ufak bir kaynak bilgi bulunmamaktadır.
İslam'da böyle temel bir gerçeklik mevcutken, mezhepler ve tarikatların kutsallıkla hiçbir ilişkisi ve bağlarının olmadığı rahatlıkla anlaşılmaktadır.
Üreyip çoğalmak veya cinsel enerjiyi (libido) boşaltmak için erkek ve dişinin birleşmesine cinsellik denilmektedir. Bunu bir din bir toplum veya kişilerin yasaklaması, doğa ve insan aklına aykırı hareket etmek demektir.
İnsanın bilinçli yaşam gücüne sahip olması, birçok alanda olduğu gibi cinsellik konusunu da, her toplum kendi kültürel yapısına göre daha çekici aşamaya taşıdığı bilinmektedir. Bunlar giyim, kuşam, makyaj, yazılı ve resimli ifadelerdir.
ya herkes gibi olmayı
ya da farklılıklarını erdeme
dönüştürmeyi seçmen gerekir.”[2]
Haydi, söze “Onunla” başlayalım. Burada bizi buluşturma olanağını sağlayan kişi… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…
ve haksızlık doğuruyor.”[1]
“Ortadoğu dünyası romantizmle veya buluğ çağı bebesinin kinciliğiyle yanaşılacak bir saha değil. Çünkü bilsek de bilmesek de; istesek de istemesek de Ortadoğu’dayız,”[2] notunun “es” geçilmesi mümkün olmayan koordinatlarda ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan’ın bile, “Liberal demokrasi, hukuk devleti ve piyasa ekonomisinin tüm dünyaya barış ve refah getireceği beklentisinin boş çıktığını itiraf etmek durumundayız,”[3] demek zorunda kaldığı küresel tabloda…
I.1) KHK SALTANATI
II. AYRIM: YAPISAL DEĞİŞİM, DÖNÜŞÜM!
II.1) TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM
II.2) HUKUK(SUZLUK), BASKI, DENETİM
II.3) IRKÇILIK VE KÜRTLER
III. AYRIM: “İNSAN HAK(SIZLIK)LARI”NIN OHAL’İ…
IV. AYRIM: EKONOMİK YIKIM
IV.1) ZENGİNLİK, YOKSULLUK, EŞİTSİZLİK
Öncelikle faşizmin klasik tanımlamasını yaparak devam edersek, tarihsel olarak yaşananlar daha net anlaşılmış olacaktır. Faşizmin ne kadar iğrenç ve alçaklık olduğunu her insan tahmin etse de, nerelere dayanarak uygulandığı bilinmediği gibi, bilenlerde çıkarları gereği açığa vurmamaya özen gösterirler.
Herhangi bir düşünce, din, siyasi yapı, devlet, toplum, grup ve kişiler şahsi egoist çıkarları için, en ufak insani kural, merhamet, ahlak ve acıma duymadan; uyguladıkları katliam, işkence ve psikolojik baskılar faşizm demektir.
II) DURUŞU
III) GÖRÜŞLERİ
IV) ÖZELLİĞİ, ÖNCÜLLERİ, KÖKLERİ
V) ÖNEMİ NEDİR VE NEYE BENZETİLİR?
VI) İSYANIN ZEMİNİ, AKTÖRLERİ, AMAÇLARI
VII) SOSYALİST, İSLÂMCI BAKIŞ(LAR) VE ABARTI(LAR)
VIII) VE BİR KAÇ HATIRLATMA
İSYANCI ŞEYH BEDREDDİN GERÇEĞİ[1]
I.1) NEDEN (YA DA NERESİ) “ORTADOĞU”?
I.2) DURUMUN KÖKLERİ
I.3) ORTADOĞU’NUN BUGÜNÜ