Kitap Tanıtımı

Adil Okay’dan Tuhaf Buluşmalar Metrosu/ Ganime Gülmez

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Adil Okay bu kitabı: “Erken kaybettiğimiz oyuncu ve yönetmen Erhan Sönmez’in anısına...” ithafen, ‘Yolcu’ adlı kitabında yer alan ‘Tuhaf Bir Buluşma’ adlı öykünün, bir tiyatro oyununa dönüştürülmesi projesi olarak hazırlamış.
 
Okurken izlemek!
Aç-kapat oyunuyla yönetilen bir pandemi sürecinin belirsizliğinde boğulan insanlığın, en azından belirleyebildiği adımları gerçekleştirdiği yaz günlerindeyiz.

‘Ateşten Yaşamlar’ın, Düşlerin Romanı[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

Dersimli kadim bir dostu(mu)n, 11 yıl 10 ay hapis cezası çarptırılıp,[2] Elazığ (2 No’lu Yüksek Güvenlikli CİK) Zindanı’nda yatan kardeşim Ergin Doğru’nun ‘Ateşten Yaşamlar’[3] başlıklı romanından söz etmeden önce Lucius Annaeus Seneca’nın, “Kitap okumayan insan kör, sağır ve dilsizdir”; Ray Bradbury’ın, “Kitaplar aptal, salak olduğumuzu bize hatırlatmak için var”; Cesare Pavese’nin, “Hayatın saldırılarına karşı bir savunmadır edebiyat,” saptamalarının altını çizmeliyim.
“Neden” mi?

Fatoş Güney’den Camları Kırın Kuşlar Kurtulsun/Ganime Gülmez

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

 
Yılmaz Güney ölüm döşeğindeyken, yaşananların ve bunların yaşandığı yılları yazamayacak olmanın da acısındadır: “Yılmaz kemikten ibaret kalmış parmaklarıyla elimi tuttu. "Senden bir şey isteyeceğim mavi kuş. Söz ver bana, eğer ben yapamazsam mutlaka sen yapmalısın!"
"Neyi ben yapmalıyım Yılmaz'ım?"
"Yazmalısın, mutlaka yazmalısın! Yazacaksın değil mi? Anlatacaksın beni, kendini,  yaşadıklarımızı, direncimizi, zor günleri..."

Tuhaf Buluşmalar Metrosu... Oyun İki Perde

Adil Okay kullanıcısının resmi

‘Tuhaf Buluşmalar Metrosu’ adını verdiğim bu oyuna, metinde aşk ve insan ilişkileri de sorgulandığından ‘Sıra dışı bir aşkın doğuşu’ gibi daha iddialı bir isim de verebilirdim. Ancak yarattığım oyun karakterleri içinde bulunduğumuz toplumdan çok da bağımsız olamayacağından, aşk da her halükârda sorgulanacaktı. Paradoks gibi gelebilir ama kapitalizmin toplumsallığı, yalnızlık duygusunu arttıran bir toplumsallıktır. 21. yüzyıl insanı, kalabalıklarda yalnız yaşamaya başlamıştır. Bu koşullarda, aşk da yara almıştır.

Muzaffer Oruçoğlu’dan Kaypakkaya Akıl ve Aksiyon Duygusu/ Ganime Gülmez

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

 
Deniz’ler yargılı infazla, Mahir’ler yargısız infazla katledilirken İbrahim Kaypakkaya sağdı ve tereddütsüz yepyeni bir örgütlenme çabasını başlatmıştı kırsalda. Dersim’de, Siverek’te... Oruçoğlu’nun başlığa taşıdığı şekilde Akıl ve Aksiyon Duygusu ile...
Muzaffer Oruçoğlu Çapa’da başlayan bu uzun yürüyüşün adım adım bir parçası, tanığı. Roman yazma eylemliliğini uzun yürüyüşlerinin daha ilk başlangıcında başlatmıştı. Devrimci hafızayı bu edebiyatçı ruhuyla canlı tutuyor. İbrahim Kaypakkaya’yı anlatıyor. An be an, capcanlı...” -Ragıp Zarakolu-
 

Din Felsefesi… Niye ki?!

Kadir Can Aydemir kullanıcısının resmi

Dinin yanında tabii ki ona eşlik eden ırkçılık arayışlarını da unutmamak gerekir. Her ülke, “kendi milletine” uygun bir din anlayışını savunmaya koyulmuştu kısacası. Zaten kapitalist sermayedarların istediği de bu değil miydi? Doğrusu, tam da buydu! Gerisi… Bol hamaset, bol ibadet… Bal kazanç, bol sömürü…

Amerika’nın “yeşil kuşak” adı altında “siyasal İslam” ve “komünizmle mücadele” adı altında da “çete-mafya” oluşumlarını destekleme çalışmalarını burada anlatmaya gerek yok sanırım. Bu bakış açısı ile tekrardan yeşertilmişti işte; ırkçı-dinci gruplar, tarikatlar...

Muzaffer Doyum’dan Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl/ Ganime GÜLMEZ

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

 
Sırrı Süreyya Önder, Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl adlı bu kitaba; “Film yapmak direnmektir” başlıklı dolu dolu bir önsöz yazar. Hissedilir! Kalem daha da büyük bir acı ve isyanla akmak ister, kendisini güç bela frenler:

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
Kitap Tanıtımı beslemesine abone olun.