Öykü

Yoklukta

Nurcan Balıbey kullanıcısının resmi

 
 Bu düşünce ruhunun karanlıklarında yanıp sönen bir ateş gibi dolaştı. Sonra yerini daha güçlülerine bıraktı:
‘Çok daha kötü günler bekliyor bizi. İyi insanların yardımı daha ne kadar sürecek... Halimizden anlayacak yardım eli uzatacak başka kimsemiz yok!’ diye düşündü. “Bu yoksulluğa daha ne kadar dayanabileceğim?” diye söylendi. İçi titreyerek.
Ve birden içinde bir korkunun, soruyu ona yanlış sordurduğunu anladı. Biraz düşündü, sonra içtenlikle sorulması gerekeni mırıldandı:

Domatesle Tanışmak

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
Dedem, nenem ve birlikte yaşayan evli üç oğul, bunlardan doğan çocuklarla birlikte, toplam 16 nüfustuk. Dedem ve nenem yaşlı olduklarından ötürü, tarla ve çayırların kontrollerini yapar ve daha kolay işlerle uğraşırlardı. Diğer üç kardeşten en büyüğü, terzi olarak yöredeki köylülere ya aldıkları kumaştan elbise dikerdi ya da eski yırtılmış elbiselere, yeni yamalar yaparak, düşük de olsa aileye önemli bir gelir sağlıyordu. Diğer iki kardeş ise sürekli tarla, çayır ve hayvanların bakımıyla uğraşan rençberlerdi. 
 

Musa'nın Davası...

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
                                                   Musa’nın Davası
“Neden babam, anne? Neden babamın yerini söylemiyorsun? Ben sizin oğlunuz değil miyim? Babamın yerini öğrenme hakkım yok mu? Dönülmeyen yerlere mi gitti? Söyle anne, söyle! Allah aşkına söyle! Öldüyse bir Fatiha okumak hakkım değil mi?”
Kamile Hanım suskundu. Gözleri bir şey anlatır gibiydi. Gözyaşlarının yanakları sıyırıp aktığı gözler: “Lütfen Musa sorma babanı, bilmek senin ölümün demek… Bilmek kötü, çok kötü…” der gibiydi.

İnsanız Mutlu Olmak Doğamızda Var

Nurcan Balıbey kullanıcısının resmi

                                   
Turistler şehrin sokaklarını arşınlarken; ormanlık alanlarına, yürüyüş parkurlarına, bisiklet binme alanlarına, etrafı süslü sanat eserlerine, göl ve göletlerinin yanı sıra genç yaşlı demeden herkesi bir araya toplayan yemyeşil çimenlerine uzanmış esrar çeken gençlere, banka oturmuş bebeğini emziren anneye hayretle bakarken , hep aynı şeyi mi demek istiyordu?
 

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
Öykü beslemesine abone olun.