Öykü

Mıstıkıs

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

Mıstıkıs ismi ortaokul birinci sınıfta en yakın arkadaşım Kadir tarafından iliştirilmişti yakama. Cumartesi günü Tommiks kitaplarını okuyup mahallenin savaş meydanında talimler yaparken ansızın ağaç dalından uydurduğu tabancayı başıma doğrultup:
 
-Hey Mıstıkıs ellerini başının üstüne koy, teslim ol! deyivermişti.
 

Hiçlik Duygusu

Nurcan Balıbey kullanıcısının resmi

 
Bir sabah uyandığında, terden sırılsıklam olduğunu gördü. Halsizdi üstünü değiştirmesine yardım ederken, boynunun her iki tarafındaki şişlikleri görünce dehşete düştü; her iki gözüne kan dolmuş, sesi çatallanmış, yutkunmakta güçlük çekiyordu.
“Hemen doktora gitmelisin,” dedi. Günlerden cumartesiydi, dünyaya yayılan ilginç haberler, küresel bir salgından bahsediyordu;

KESER

Münevver Ongun kullanıcısının resmi

Mehmet, Konya bozkırlarından gelerek Güney Ege yaylalarına yerleşip oraları yurt edinen bir ailedendi. Oldukça çalışkan ve mert insanlar çok büyük araziler edinmişler, çevrelerinde sevilen sayılan bir aile olmuşlardı. Mehmet çok yakışıklı, güçlü kuvvetli, dürüst bir genç olduğundan arkadaşları ona “Mehmet Efe” derlerdi. Körüklü deri çizmelerini ayağından hiç çıkarmaz, o çizmeler ve “külot pantolon”uyla zeybek oynadığında bastığı taşlar titrerdi adeta.

BİR HAYAL ve EDEBİYAT BAHÇESİ

Sibel Karakız kullanıcısının resmi

 

Zaman zaman dile getiriyordum yazar olmak istediğimi! Ancak bu istek benim için gerçekleşemeyecek bir hayalden öteye gitmiyordu. Sadece, dostlarımla dertleştiğimde “Hayatta en çok yapmak istediğim şey yazar olmaktı fakat olmadı işte” diye hayıflanıyordum. Artık ümidimi kaybetmiştim ve hayal kurmak dahi gereksiz geliyordu.

Huzursuz

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

“Ağır işte çalışamaz raporun var senin niye hala çalışıyorsun?” dedi doktor. Hastasının beline elektrik dalgası vermeye hazırlanırken önce bel bölgesine yumuşatıcı jel uygulaması yaptı. Sonra cihazın aparatlarını ağrıyan bölgelere yapıştırdı.
Doktor, eskiden üniversite yıllarında öğrenci derneklerinin örgütleyicilerinden biriydi. Çıkardıkları dergi öğrenciler arasında ilk hizipleşmeyi tetikleyen oluşuma dönüşmeden o çevrelerde Yarıncılar olarak anılmak hoşuna gidiyordu. Sonrası okulun bitişi, zorunlu hizmet ve fizik tedavi uzmanlığı için uykusuz geçirilen saatler, geceler.

Dünyaya Kazık Çakmak

Göksu kullanıcısının resmi
Pa, 25/07/2021 - 17:57 -- Göksu

 
Ramazanlarda, tenekeden dört beş kollu kandiller yapılır, etrafı renkli krapon kâğıtlarla süslenir, cami dönüşü içindeki mumlar yakılırdı. Camiye gidemeyenler, pencere önlerinde ya da dışarı çıkarak, karanlığın içinde, önce minik ateş böceği gibi sonra gitgide büyüyen mumların yaydığı pırıltılı yolu seyreder. 
 
Rüzgârlı havalarda sık sık mumlar sönerdi. Babam Hamdullah Dede türbesinin önüne geldiğimizde mumların artık sönmeyeceğini söylerdi. Gerçekten de türbenin önünden geçerken yakılan mumlar eve gidinceye kadar sönmezdi.  
 

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
Öykü beslemesine abone olun.