Öykü

HÜSEYİN ÖĞRETMEN

Münevver Ongun kullanıcısının resmi

(Cefakâr öğretmenlerimizin anısına saygıyla.)

Sıvayalım dedik kolları yeniden
Karınca yuvalarını eşeleyip
Harman yerlerini deşeleyip
Ak tohumları tane tane derledik
Avuçlarımızla keseledik, heybeledik.

Bizden sonraki dostlar!
Armağan olsun size
Bu son tohumlar,
Savurun, üfleyin, eleyin, ekin!
Bozkırlar bir daha yeşersin…

                                        Bahattin Uyar

SARI KELEBEK

Münevver Ongun kullanıcısının resmi

Dün gece Anadolu’mu gördüm rüyamda. Mavi denizleri her zamankinden daha mavi, ormanları daha yeşildi. Kuşları özgürce uçuyor , çiçekleri bahar rüzgarlarıyla kucaklaşıyordu.Çiçekler diyarının en güzel kelebekleri çiçeklerle yarışırcasına rengarenkti. Bana doğru koşan küçük bir çocuğu gördüm çiçekler diyarında. Gözleri ışıl ışıl, yanakları al aldı.
”Başöğretmen Atatürk’ümü gördüm! Ata’mı gördüm!” diye bağırıyordu. Heyecanlandım, kalbimin atışını duyar gibi oldum.
“Nerede? Nasıl? “ diye sordum.

DELİ RÜZGÂR

Münevver Ongun kullanıcısının resmi
 
Bodrum Yalıkavak’a giderken yolumuzun üstündeki yel değirmenlerinin rüzgâra bağrını açmış duruşu etkiler beni hep. Rüzgârla değirmenlerin kucaklaştığı tepe şimdi sessiz ama arabadan indiğimde uçurmak ister gibi titreten rüzgâr beni uzaklara, çok uzaklara fırlatıverir. Ta su değirmenlerinin çok fazla olduğu memleketime kadar.

Yürek Tüpürtüsü

Münevver Ongun kullanıcısının resmi

 
Ne zaman traktörlerin kasalarındaki tütün işçilerini görsem, dilden dile, gönülden gönüle aktarılmış tütün tarlalarında yaşanmış hikâyeler gelir aklıma. Eskiden çiftçinin en önemli geçim kaynağıydı tütün her ne kadar acı olsa da!
Alışverişler yapılır; “Tütünler satılınca."
Çocukların kitap defterleri alınacak; “Yaz deftere, tütün parasında.”
Ya düğünler? “Sizin düğün ne zaman?” diye sorulduğunda;
“Tütün parasında.”
Hayat neredeyse tütünle başlar, tütünle biterdi.

Aldanmak, Aldatılmak/ Sevsen Aslantepe

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Çekingendi. Paltosunu bile çıkarmadan çantası kucağında ders zilinin çalmasını beklerdi. Sonraki günlerde herkes ona "Günaydın" der olduğunda bile başıyla yanıt veriyordu.
Bir uzun teneffüste öğretmenler aralarında neşe içinde konuşurken, benzemekten söz edildi. İngilizce Bölüm Başkanı olan oldukça özgüvenli hocamız ona bir soru yöneltti. Kanımca onun suskunluğuna son vermek istemişti.
- Siz daha çok annenize mi babanıza mı benzersiniz Tamer Bey?
O sustu yine. Başkan neredeyse aynı soruyu bir başkasına sormaya hazırlanırken, yanıtı geldi:

Feriştah Nine

Münevver Ongun kullanıcısının resmi

 Kesik toprağından yapılmış yüksek duvarlarının kuytu köşelerinden fışkıran güz çiğdemleriyle karşıladın beni ilk. Sonbaharın tatlı serinliği vurdu yüzüme. Dal dal kızılcıkların ateş kırmızısı içimi ısıttı. Ayağımın altında ezilen sarı kırmızı yaprakların hışırtısı, değişeceğinin, başkalaşacağının müjdesini verdi. Güneşi kıskanıyordun. Oysa yaprakların aralığından ara sıra yüzünü gösteren güneşle fark ettim güzelliğini. Geçtiğim yolların iki yanında yükselen ağaçlar ve onlara sarmalanan sarmaşıklarla sözleşmiştin sanki. Beni de sarmış, sarmalamışlardı. İrimlerle* kesişiyordu bütün yollar.

Kare Kare fotoğraflar

Münevver Ongun kullanıcısının resmi

 
Toprak yolda hızla giden beyaz arabada üç kişi ve onlara doğru gelen oraların sahibi beyaz bir köpek.
Koşuyor, koşuyor... Deklanşöre basıyorum.
İşte mavi bir göl. Etrafında yemyeşil çamlar gökyüzüne uzanmış el ele, mavi boncuğunu saklamak ister gibi.
Kıyıda iki araba daha beliriyor. İnsanlar özlemle kucaklaşıyor. “Bas deklanşöre!” diyorum. Kaçırmamalıyım bu manzarayı.
Üç güzel kız, üç hoşsohbet kadın, üç neşeli adam.
“Çek, çek!” diyorum.
Yanan mangal, közlenen patlıcanlar. Espriler, kahkahalar...
“Neydi sizin şarkınız? “

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
Öykü beslemesine abone olun.