Şiir
Göçmen Kuşlar
Ne havaya
Ne suya
Ne toprağa
Sen de gelmemiştin
Kulağım çınlasa
Gözlerim seğirse
Yüreğimde pürtelaş
Ha geldi ha gelecek
Kapı çalsa elimde kap kaşık düşmekte
Özlem bu ya nereye sığar ki
Her yanım özlem kokuyor
Yüzüm gözüm özlem akıyordu
Taşıyor köpük köpük
Topluyorum
Her zerreyi misali
Gözlerim bulutta
Gözlerim aykaranlığı
Buğusundan gecenin
Güneşi beklemekte
Sırasını şaşırmış hava ve su
Önce cemre düşmüş toprağa
Karıncalar yuvasından çıkmış
30 Yıldır tutsak olan Sona Mengütay'dan bir şiir: "AVLUDAKİ SIZI"
Özgür zamanlardan buluşmamıza biraz daha zaman var. Şimdilik seslerimiz, sözlerimiz ve renklerimizle buluşacağız. Yanımda da Kandıra duvarlarını direnciyle eskiten sevgili kadın arkadaşlarımı da getiriyorum…
Selam ve sevgilerimle
15 Ağustos 2022
Sona MENGÜTAY
1 Nolu F Tipi Hapishane a 1/3
***
Kandıra/KOCAELİ
Çakıl Taşları
Yarım bırakılanları
Yere saçılanları
Kırılıp dökülenleri
Topluyorum
Sonra su yatağına gidip
Onları bir güzel yıkıyorum
Kurusun diye
Kimisini güneşe asıyorum
O kadar hasret ki güneşe
Küflenmiş, buruş buruş olmuş
Yerleri çiçek gibi açılıp
Buzları çözülüp
Su olup akıyor oluk oluk
Dereye karışıp gidiyor.
Kimisi öyle narin
Öyle ince ki
Üflesen uçup gidecek
Öyle hasret ki güneşe
Uçun Kuşlar
Ahuvahtan
Asık surat görmekten
Yoruldu gözlerimiz
Kahkaha seslerinin
Maaile
Şiir Farkındalıktır Ya da Hiç[*]
kavgamızın şiir olması bundan.”[1]
Erol Aslan, dostumdur; ancak bu satırlar, O dostum olduğu için değil; ‘Gecenin Karanlığında Güneşi Uyandıranlara’ başlıklı dizelerden mülhem kaleme alındı.
“Neden” mi?
Dikkatle okuduğunuzda ozanın dizeleri biz(ler)e, öncelikle sanatın gücünü anımsatıyor.
“Nasıl” mı?
Sen Olmazsan Olmaz
Şiirleri ile Nâzım’ca Yaşa(T)Mak[*]
Teslim olmadan,
Boyun eğmeden,
El etek öpmeden yaşamaktır.”[1]
Özgürlüğün ve umudun örgütlü (TKP) komünist şairiydi; 61 yıllık yaşamının 12 yılını hapiste, 12 yılını sürgünde göğüslemişti.