Gülü seven yapraklarını, sevmeyen ise dikenlerini görürmüş!

Sibel Karakız kullanıcısının resmi
İşyerimizin bahçesinde çok güzel bir kamelya var.

Genellikle öğlen yemeğinden sonra arkadaşlarımızla orada toplanır, bazen iş bazen siyaset bazen de güncel hayatımızla ilgili sohbetler ederiz.

Birkaç gün önceydi. Yine espriler, kahkahalar havada uçuşuyordu. Bu arada Ayşe de geldi. Kuaföre gitmiş. Halinden belli. Saçları şekilli, kat kat kesilmiş. Yakışmış. Boyanmış ve fön çekilmiş. Hafif makyajlı. Çok hoş ve enerjik görünüyor. Gülümseyerek gelip yanımıza oturdu. "Güle güle kullan… Çok güzel olmuşsun" diye iltifatlar yağdırıyoruz.

"Küçücük bir değişiklik insana neler katıyor, bak yüzün gözün açılmış. Yüzünden güller açıyor" diye arkadaşlarım Ayşe'den aldıkları enerjiyi, tekrar ona yansıtıyorlar.

Ben ise hayranlıkla Ayşe’yi izliyorum. Bu iltifatlar ve temenniler karşısındaki mutluluğunu izliyorum bir süreliğine. Sonra:

"İyi yapmışsın arkadaşım kuaföre gitmekle.” Diyorum, “çok güzel olmuşsun. Ayrıca yaptığın değişiklik moralini de düzeltmiş. Yüzüne renk gelmiş, gözlerinin içi gülüyor. Bunu sık sık yapmalısın."

Yüzündeki her mimikte, sevinçle karışık bir mutluluk ve yansıyordu. Birden o mutluluk maskesi düştü. Şaşırdım.

Yanımıza, onunla aynı serviste çalışan bir arkadaşı yaklaşmaktaydı ve Ayşe'nin gözü ona takılmıştı. Aralarında bir tatsızlık olduğu belliydi. Ayşe kulağıma eğilerek: "Bak şimdi, sizler beni bu kadar beğendiniz ve iltifatlar yağdırdınız ya, Güler şimdi bunların hepsinin içine edecek. Moralimi sıfırlayacak." diye fısıldadı. Sustum. Cevap vermedim. Sadece biraz sonra olup bitecekleri seyretmeye koyuldum.

Güler, alaysı bir gülümsemeyle Ayşe'nin yanına doğru yaklaştı:

"Bu halin de ne böyle?” dedi, “başka bir model bulamadın mı saçlarını kesecek? Şimdi iyiden iyiye çirkin olmuşsun!"

Ayşe'nin moralini bir güzel bozdu. Herkes şaşırıp kaldı. Ayşe'nin yüzü düştü. Sadece,

"Herkes görmek istediğini görür" demekle yetindi Güler’e. Güler'in bu tutumuna şaşırdık. Selam dahi vermedik. Yüzüne söyleyemesek de ayıpladık onu.

Vaktimiz dolmuş, mesai saatimiz başlamak üzereydi. Yerimizden kalkıp kapıya doğru yürümeye başladık.

"Bir insan birini seviyorsa; onun her hali güzel gelir, ama sevmiyorsa; ne kadar güzel olursa olsun ondan bir kusur arar. “ dedim arkadaşlarıma. Sessizce onayladılar beni.

Güler’in, Ayşe'ye yaptığı tam da buydu.

 

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

01/27/2024 - 22:27
01/02/2024 - 00:43
08/05/2023 - 16:21
07/31/2023 - 22:44
07/29/2023 - 19:58
07/26/2023 - 23:22

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...