Beyceli’de Ertan Sarıhan’ın akrabalarıyla, Yeldeğen de Hüseyin Cevahir’in beş kız kardeşiyle yapılan hasbihali de bulacaksınız.
Devrimci mücadelenin en fırtınalı dönemine damga vuran bu üç ismin izsürümünü yapan Musa Kaplan, sürecin en yakın tanıklarıyla konuştu ve yazdı…
“Ertan o zamanlar azot fabrikasında çalışıyordu. Sendikal çalışmalar içinde yer aldığı için işten çıkarılmıştı. Benim çalıştığım yerden babasını aradı. Babasına telefonda; ’baba nişanlıma söyleyin beni beklemesin, ben devrimle evlendim’ dedi.”
Harun Sarıhan (Ertan Sarıhan‘ın Kuzeni)
Bir gün Elazığ’a gitmiştik ‘sana bir elbise alayım’ dedim. Pantolon gömlek gibi bir şeyler. Bana o zaman, ‘yok hoca, ben elbise falan istemiyorum, sen bunlar için ayırdığın parayla bana kitap al’ demişti Hüseyin.
Hüseyin Özkan (Hüseyin Cevahir’in eniştesi)
“Bir köpeğimiz vardı. Ulaş yazın geldiğinde mahalle çocuklarını toplar bahçenin içinde onlar önde köpek arkada koşuştururlardı. Bir gün yine şu ağacın altına yatmış köpek de Ulaş’ın yüzünü yalıyordu. Bana döndü; ‘Bak amca bu köpek de sosyalist olmuş, nasıl yüzümü yalıyor görüyor musun?’ demişti.”
Kazım Bardakçı (Ulaş Bardakçı’nın amcası)
