Babam Tütün Kokardı

Gülefer Cambaz Savran kullanıcısının resmi
Balkonlar yıkanıp çayı ocağa koyduysa annem, bilirdim babamın işten geliş saatidir bu. Merdivenlerin en üst basamağına oturur, babamın gelmesini beklerdim. Büyük demir kapının tokmağı çevrildiğinde içimdeki sevinçle gelişini izlerdim.

 O, düşük omuzları ve kederli yüzü ile ağır adımlarla yukarı çıkarken bütün merdivenleri tütün kokusu sarardı.

Çocuk heyecanımı durduramaz koşup ona sarılmak isterdim. Her defasında eliyle “Dur” işareti yapar, ben biraz kırılgan, biraz sabırsız yanımdan geçişini izlerdim.

Saatler öncesinden odun ateşinde ısıtılırdı termosifonun suyu.
—Hoş geldin, derdi annem 
—Hoş bulduk. Suyu hazır ettin mi?
—He, hazır sen yukarı çık hele.
—Bu kılıkta içeri girmeyi istemediğimi biliyorsun, üstüm başım ter ve tütün kokuyor.

Üzerindeki elbiseler çıkarılır çıkarılmaz dışarıdaki ipin üzerine atılırdı.
Daha sonra banyodan sesleri duyulurdu annemle babamın.
—Uy omuz başlarına kan oturmuş yine adam.
—He ya, hararların ipleri kesti hep. Ustabaşı olacak o şerefsiz anamızı ağlattı bütün gün. Bir depo dolusu tütün balyalarını kamyonlara yükletti. Bu kadar mal bugün bitmez dediysek de “Bitecek…” dedi. "Mümkünü yok bitmez bu iki günlük iş dedik, dinletemedik" “İşinize gelmiyorsa aha kapı” diye bir de arkadaşlarla bana kapıyı göstermez mi kavat. Mecburen bitirdik ama biz de bittik. Patrona yalakalık ediyor Allahsız. Göçmen Metin, “Geberteceksin herifi” dedi ama İbrahim zor tuttu onu. Rıfat kendi kendine söylenmeye başladı, Komünizm gelmiş olsa bunların hiçbiri olmazmış. İbrahim susturdu onu “Ne öyle komünizm falan yakacaksın hepimizi. Bak işine adam ne dedi işine gelmezse aha kapı…” Sustuk mecburen. Akşamı zor ettim omuz başlarım ateş gibi yanıyor. Allah seni inandırsın şu çayın kokusu bütün gün burnumda tüttü.

—Komünizm kim ki, belki de doğrudur, o gelse daha iyi olur işler. 
Babamın öfkeli sesi duyulurdu ardından.
—Aklın ermez senin böyle işlere. Konuşma git de çayları doldur gözlerime sabun kaçırdın zaten.

Annem banyodan çıkar çayları doldurur yanına kıtlama ve renkli akide şekerleri bırakırdı. O ise her zamanki yerine geçer oturur çayını yudumlarken damağına yapıştırdığı şekerin şapırtısını duyardım.

Bahçemizdeki erik ve nar ağaçlarını hayranlıkla izlerken, gözünün ucuyla köşemde onu sabırsızlıkla bekleyen bana baktığını görürdüm. Sonra dönerek; 
—Gelsin bakalım şimdi babasının GÜL’ü” derdi. Kollarımı açarak ona kocaman sarılırdım. O benim saçlarımdan öperdi, ben onun yorgun yüzlerinden.

BENİM BABAM BİRAZ SABUN ÇOKÇA TÜTÜN KOKARDI.

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

03/21/2024 - 04:53
01/14/2024 - 19:15
12/06/2023 - 15:04
11/27/2023 - 08:07

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...