Işid'i Vurduk Yalanı

Erdal Yıldırım kullanıcısının resmi
Ülke içinde çok sayıda eğitim, barınma kampı olan, her yerde elini kolunu sallayarak rahatça dolaşan, askeri ve polis güçleriyle görünmekten kaçınmayan ve boy boy resim çektiren, ayrıca AKP iktidarı tarafından siyasal, sosyal, ekonomik, askeri ve lojistik olarak desteklenen IŞİD'e karşı hava operasyonları yapıldığı, jetlerin IŞID mevziilerini bombaladığı koskoca bir yalan ve kandırmacadan ibarettir .

 
Ülke içinde çok sayıda eğitim, barınma kampı olan, her yerde elini kolunu sallayarak rahatça dolaşan, askeri ve polis güçleriyle görünmekten kaçınmayan ve boy boy resim çektiren, ayrıca AKP iktidarı tarafından siyasal, sosyal, ekonomik, askeri ve lojistik olarak desteklenen IŞİD'e karşı hava operasyonları yapıldığı, jetlerin IŞID mevziilerini bombaladığı koskoca bir yalan ve kandırmacadan ibarettir .
 
Artık tüm dünya kamuoyu bilmektedir ki, firavunun ve yandaşlarının tek bir hedefi vardır: Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyindeki özerk Kobane ve Rojava'yı yoketmek ve Suriye devletine karşı savaş açmak. Emperyalizmin ve siyonizmin sadık uşağı AKP hükümeti "IŞID ile mücadele etmek" bahanesiyle Suriye'nin kuzeyinde bir "tampon bölge" oluşturmak için uzun zamandır fırsat kolluyor. Oysa yaşanılanlardan biliyoruz ki, IŞID'e karşı mücadele söylemi gerçeklerle örtüşmemektedir. Çünkü hükümet kaynaklarınca konuşulan Cerablus - Azez bölgesi güvenliği (100 km uzunluğunda, 40 km derinliğinde) denilen bölge Kürtlerin yaşadığı Afrin, Kobane, Tel Abyad, Serekani, Qamişlo'yu kapsamaktadır. Bundan da açıkça görülmektedir ki, emperyalistlerin ve hükümetin asıl amacı IŞID değil, özerk bir Kürt bölgesinin oluşmasını engellemektir.
 
Diğer yandan, IŞID'e karşı herhangi bir harekatın yapılması için sınır ötesine Türk Silahlı Kuvvetleri savaş uçaklarının havalanmasına ve neresi olduğu belli olmayan yerlere bombalar bırakılmasına da, IŞID'i başka yerlerde, sınır ötesinde aramaya da gerek yoktur. Kolaisyon güçleri ve TC tarafından yapılmış olan ve yapılan bombalamaların amaçlarından birisi de hem Ortadoğu’da, hem de ülkede gelişen toplumsal muhalefet güçlerinin baskısını azaltmaya yöneliktir.  
 
IŞİD, El Nüsra, ÖSO, El Kaide vb gerici, şeriatçı selefi örgütlemeler zaten emperyalistler tarafından kurulan, beslenip büyütülen dünya halklarının başına bela edilen örgütlerdir. Ve bunların önemli bir kısmı da ülkemiz içindedir. Örgütlemesine ve faaliyetlerine burada devam etmektedir. Ülkemiz sınırları içerisinde binlerce IŞID canisi bulunmaktadır. IŞID, Adıyaman'da, Urfa'da, Antep'te, Hatay'da sokaklardadır. Devlet dairelerindedir. Kamu kuruluşlarının içindedir. Birçok yerde kampları, toplanma yerleri saklanmaya gerek duyulmaksızın faaliyet sürdürmektedir. Katiller sürüsünün yaralıları bizzat Devlet Hastahanelerinde tedavi edilmekte, dünyanın değişik yerlerinden Suriye'ye geçmek isteyen IŞID militanlarının önemli bir kısmı Türkiye üzerinden Suriye topraklarına geçmektedir.
 
Bu durumu tespit için istihbarata da gerek yoktur. Zira çıplak gözle herkes bu durumu çok açık bir şekilde görmektedir. Bu örgütlenme ve faaliyetlere en büyük desteği de devlet ve dolayısıyla da devlet erkini elinde bulunduran AKP vermektedir.
 
Süreçte dikkat çekici bir başka olaylar zinciri ise yurdun değişik yerlerinde askerlere ve polislere yönelik saldırılardır. Bu saldırlar incelendiğinde kolaylıkla görülecektir ki, 80 li - 90 lı yıllarda JITEM - MİT kaynaklı saldırılarla birebir örtüşmektedir. Firavun ve çevresi Suriye'ye savaşa açma gerekçesi için bir kaç polis ve askerin öldürülmesini uygun görebilir, bundan asla kaçınmaz.
 
Kobane'yi yeniden yaşanılabilir bir kent yapmak, savaşın izlerini bir parça silmek, Kobane'lilere yeniden yaşam umudu katmak için Suruç'a giden 300 den fazla ve o bombalamada yitirdiğimiz Hatice Ezgi Sadet'in babasının dediği gibi "ellerinde sadece kalem ve defter olan" gençlerimizin katledilmesinin en baş sorumlusu mevcut iktidardır. Bu iktidar ülkemizi ve Ortadoğu'yu kan gölüne çevirmekten kaçınmayacak bir zihniyettedir ve bu zihniyet bu coğrafyaya ancak ölüm, kan, acı ve gözyaşı getirebilir.
 
Türkiye halkları ve ve Ortadoğu halkları bu emperyalist oyuna ve oyunun önemli bir piyonu olan AKP iktidarına karşı son derece uyanık olmalıdır. Dünya barışı için, Ortadoğu barışı için, Halkların eşitliği ve kardeşliği için dayanışma ve birlikte mücadele etmek her zamankinden daha fazla kaçınılmazdır.
 
Erdal YILDIRIM 
25 Temmuz 2015

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...