AKP HÜKÜMETİN GERÇEKLİĞI

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi
“Biz ülkeyi ülke sermayesinin hegemonyasına asla terk etmeyeceğiz”

Bilindiği gibi tarih akışı içinde sınıflı toplumlarda tüm halk devrimlerine karşı sermaye sınıfın temsilcisi olan güçler amaçlarına ulaşmak için gaddarca halklara zulüm etmiş, muhalifleri, eşitlik, barış, kardeşlik herkese aynı hukuk aynı adalet isteminde bulunanları katletmiş veya onları tutuklatmış ya da en kötü işkencelere maruz bırakmış. Sermayen düzenin yarattığı diktatörler canavar olduklarını ya dini ya da ırkçılığı kullanarak saklamaya çalışmışlar. Bilinen şeylerden bir de diktatörler daima güçlü adam olmayı yeğler, sermaye sınıfına hizmet eden bu unsurlar bu caniler sermaye kurumu olan devletin bekası için hep şiddeti seçerler böylece halkı sindirmeye çalışırlar. Sosyal adalet ve demokrasi fukarası olan tüm ülkelerde egemen devlet işleyiş ve sömüren sermaye düzeni alaşağı edilinceye kadar bu hep böyle devam eder.
Sermaye sözcüleri ezenlerin çıkarını önde tutarlarken yandaş medya patron-kalemşor tayfasına din ve eğitim temsilcilerine yaslanırlar böylece geniş halk kitlelerini yanlarına çekmeye çalışırlar. Aynen Tayyip Erdoğan misalinde olduğu gibi. Tayyip Erdoğan’a “Biz ülkeyi ülke sermayesinin hegemonyasına asla terk etmeyeceğiz” Diyen emekçilere, sosyalistlere, halkların eşitliğini savunan Kürt özgürlük harekâtına böylesi oluşumlara çirkefçe iftira kampanyası açarla. Büyük medya grubuna yaslanarak doğruları hep ters-düz ederek gerçekleri maniple etmeye çalışırlar. Bilindiği gibi 7 Haziran 2015’de genel seçim de büyük bir yenilgiye uğrayan AKP Hükümeti Kürdistan coğrafya’sında eskiye göre halkın oyunu almayarak seçimden büyük bir yenilgiyle çıkmış olması bu parti daha da şiddeti halklara karşı uygulamıştır.
Emperyalist güçlere sığınarak tüm Kürt coğrafyasına saldıran, örtülü ödenekle IŞİD terör örgütünü besleyen, saray politikasıyla çözüm sürecini çözümsüzlüğe götüren barış sürecini sekteye uğratan Kürt halkın ulusal önderi Abdullah Öcalan’a tecrit uygulayan savaşta medet bekleyen, savaştan dökülen kanla beslenen Turancı, ırkçı, mezhepçi halk düşmanı Tayyip Erdoğan’ın “Başkanlık ve tek adam ” olma hevesi kursağında kaldığından olmalı ki Mezopotamya hata Türkiye Metropollerinde yaşayan Kürtlere, sosyalistlere, Alevilere, aydınlara ayrıca barışseverlere yönelik devlet şiddetti, devlet terörü devlet baskısı arttığı bir gerçektir.Türkiye ve Kürdistan Komünist, sosyalist, devrimcilerine düşen görev ise yükselen devlet şiddetine karşı durmalarıdır.
` Sözde barış özde ise tüm halklara savaş açan, demokrat adam kisvesine burunen T.C Devletin eski başbakanı şimdiki cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan’ın partisi AKP Hükümet’i 07.05. 2015 günü genel seçim de TBMM’ sinde ki sandalye sayısı (276) olan, salt çoğunluğa ulaşmayınca koalisyon süreci gündeme gelince koalisyona hiç sıcak bakmayan Erdoğan “ bir an evvel erken seçimi olsun” talimatı vermeye hazırlanıyor. Halkın sandıkta hükümete ve diğer siyasi partilere verdiği “kendindi politikalarınızı düzeltin “ mesajı hükümet kanadında
kayda alınmadı. Halkın kararını o kanlı elleriyle geri iten Erdoğan ve emrinde ki hükümet ülkeyi yeni bir kargaşa ortamına götürmek için ellerinden ne geldiyse yapıtı.
Erdoğan oluşacak bir koalisyonla hayalindeki “Başkanlık” sistemine ulaşamayacağını çok iyi bildiği için öfkesine hâkim olmayıp daha da hırçınlaştı. Ve tüm halklara, farklı siyasi partilere özelikle HDP ye “şiddet ve baskı uygulasın” emerini bizatihi kendi verdi. İslâm terör örgütü IŞİD’e sponsorluk yapan bu oluşuma kamyonlarla silahlar gönderen AKP ‘ hükümetinin eski başkanı T.C Devletinin yeni Cumhurbaşkanı Erdoğan “ Kobanê düştü düşüyor” sözleriyle Kürt halkına yönelik olan art niyeti bir kez daha anlaşıldı. Kürt halkından büyük tepki alırken, Rojava’ da PYD tarafından kurulan halk demokrasisiyle yönetilen kantonlara karşın IŞİD’in Suriye’ de ilan ettiği hilafet devletini komşu bir devlet olmasını resmi düzeyde savundu. Erdoğan böylece bin yıllık Kürt ve Türk birlikteliğini ayakaltına aldı. Rojava’da tüm Kürt halkına yönelik IŞİD’ın kahpece saldırıları sürerken. Erdoğan IŞİD’in Türkiye’ye rahatça giriş çıkışları serbest olmasını sağladı T.C devletinin hastanelerinde yaralı IŞİD’ lilerin tedavilerinin yapılması için emirler verdi
5 Haziran 2015 günü HDP’nın Diyarbakır’da düzenlediği mitinginde meydana gel patlamadan 4 ölü 400 yaralının olduğu katliama neden olan IŞİD’lı canlı bomba elemanı AKP’nin eski bir üyesi olduğu meydana çıktı ve AKP Hükümetinin IŞİD’le olan bağlantısı resmi düzeyde olduğu ispatlandı AKP’ nın geçici hükümeti ise gerçeği sumen altı ederek katilleri halen korumaya devam etmektedir. Rojava’da ki tüm halklara saldıran IŞİD’ın yaptığı katliamlara destek veren Erdoğan’ın kendisi değimlidir? Kürt Türk, Türkmen, Arap, Nusayri çocuklarına oyuncak, kalem defter götüren Sosyalist Gençlik Derneklerin 300 üyesi Rojava’ya gitmeden Urfa’nın Suruç İlçesinde IŞİD İslam terör örgütün canlı bombası 32 insanın ölümü 100’den fazla insanın yaralandığı o saldırının sorumlusu AKP’nın maddi ve manevi destek verdiği IŞİD’li bir meczup olması ise her şeyi açıklamıyor mu? AKP hükümeti ve MİT’ e yönelik güçlü halk tepkisin yükselmesi onları paniklendirmedi mi? O kanlı katliamı örtbas etmek için sözde IŞİD’e yönelik operasyon düzenleyen mevcut AKP Hükümeti ve devlet gücü provokatif eylemliklerle DHKP-C, PKK, HDP gibi devrimci güçlere yönelip iki günde 800 den fazla insanı gözaltına alması, İstanbul Bağcılar'da DHKP-C üyesi olduğu iddia edilen Günay Özarslan adında ki ev kadını infazı eden katledilen şahsın cenaze törenine katılan halklara fütursuzca saldırması AKP Hükümetin bir manevrası değil mi? Gazi Mahallesin de ki cem evinde toplanan halka büyük şiddet, baskı uygulaması, basın açıklaması ve barış mitinglerin yasaklaması bizzat başbakanlık tarafından izin verilmemesi, Diyarbakır askeri hava üssün de kalkan F-16 jetlerle Kuzey Irak'ta PKK'ya ait Zap, Haftanin, Metina, Kandil, Avaşin bölgesine on binlerce top ve mermi yağdırması, orman, ova ve sivil yerleşim alanların yakılıp, yıkılması böylece barış sürecini rafa kaldırması Kürdistan ve Türkiye metropollerini cehenneme çeviren AKP hükümetinin ne denli saldırgan ve ne denli faşist olduğunun ispatı değil mi? Bu nedenle halklara, devrimciler düşen yegâne görev “ Size Sava Yaptırmayacağız” Sloganını özümleyip halkların mal ve can güvenine kurşun sıkan AKP ye gereken dersin verme zamanıdır.

Mehmet Çobanoğlu
28.07.2015

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...