Yaz bitmedi, Umutlar devam ediyor

Sibel Karakız kullanıcısının resmi
Çok değil, bundan birkaç ay önceydi. Hava soğuk, bir türlü ısınmak bilmiyor. Kalın pardösülerden, soğuktan, yapraksız ağaçlardan sıkılmıştım. Baharın gelmesini, çiçeklerin açmasını bekliyordum sabırsızlıkla.

“Ah diyordum, şu İlkbahar bir gelse de, ağaçlar yeşerip çiçekler açsa. Piknik alanları mangalcılarla dolsa, eş dost bir araya gelip neşeli günler geçirse, kırlarda çocukların çığlıkları inletse yeri göğü. Arkasında yaz gelse. “
Bu sene yaz ayları muhteşem geçecek; önce seçimler var. Seçimlerle birlikte ülkemizi daha iyi yönetecek yeni nesil siyasiler gelecek. Arkasında ramazan bayramı var. Eş dost, hem hasret giderecek hem de bayram sevinci yaşayacaklar. Yaşlıların elleri öpülecek, küçüklere harçlıklar verilecek. Bayram bittiği an da düğünler dernekler kurulacak genç aşıklar birbirlerine kavuşacak. Herkes kendi çapında tatil yapacak ve tüm bu mutlu anların resimleri Facebook’ta paylaşılacak.
Yaz bir gelse, ah bir yaz gelse! Umutlar… Umutlar… Ne çok umutlarımız vardı bu Yaz’a dair. Umutlarımızı kırdılar, İlkbahar’da Özgecan acısıyla kavrulduk. Arkasında Diyarbakır’da, seçim arifesindeki patlama yaktı canımızı. Seçimler bitti, bugüne kadar ülkemizi zayıf düşürenler, çocukların ölümlerine alkış tutanlar, şimdi de iktidar hırsıyla birbirlerinin yüzüne bakamayacak duruma gelmiş, koltuk sevdalıları iktidar kuramaz hale geldiler. Suruç’ta onlarca masum gencin canice yok oluşlarına şahit olduk. Şimdi, askerler, polisler, sivil vatandaşlar -her kesimden insanımız- kim vurduya gidiyor. Ülkemizi savaşın eşiğine getirdiler. Hatta İnternet sitelerinde veya diğer basın kuruluşlarında insanların sinirlerini bozmak, yaşamdan bıktırmak için psikolojik işkence yapılıyor. “Telefonlarınıza bilmedik çağrılara dönmeyin, yok şu plakalar şüpheli bomba yüklü, kalabalık bölgelerde uzak durun” gibi güya önerilerde bulunuluyor. Bunca katliamı yapan kim? Bu ülkeyi yöneten kim? Bu halkın vergilerini alanlar, o insanların güvenliğini sağlamak zorunda değil mi? Her şeye rağmen güçlü olmaya, her şeye rağmen yaşamaya yaşatmaya, güzel yarınlara…

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...