Bu kanlı gelenek bu topraklarda hep vardı. Bu görüntülere bakarken, sanki 1915'e üç gün kalmış gibiyiz,
Sanki Madımak'ı izliyoruz gibiyiz.
Ve sanki 6-7 Eylül'ün sabahına son gecenin sabahındayız.. baltalar bilenmiş, kılıçlar kınlarından çekilmiş ve kim hangi mahalleyi tarumar edecek çoktan bellirlenmiş gibi..
Kürt ve Türk'ün bin yıllık İslam kardeşliği dünyanın en kanlı sokak savaşıyla son buluyor....
Ve savaş öyle ne Cudi'de ve nede Ağrı'da. Büyük savaş batıda oluyor. Kürtler batıda aynen Ermeniler ve Rumlar gibi sermaye biriktirdiler, görünür oldular. İş yerleri var, dillerini konuşurlar. Anlaşılan o varlık yok edilecek. Batıdaki Kürtler doğuya sürülecek ve oradaki Türkler de batıya göçecek, öyle görülüyor. Ve iki tarafta iki ulus devletine kavuşmuş olacak. Hala bunu engelleme imkanı var, ama anlaşılan taraflar bunu istiyor, yoksa Türklerin dahi büyük bir kısmı HDP'ye oy vermişken bu savaş niye? Anlaşılan Türk ulusçuları Kürtlerden kurtulmak için ve Kürtler de devlet olmak için bunu istiyorlar. Yoksa bu iki halk birbirini çok iyi tanımakta, geleneklerini bilirler, meseleleri nasıl çözdüklerini de... onların barışla işlerini çözdüklerinie tarihin hiç bir döneminde tanık olmadık.
Bu ayrışmayı kabul etmeyen, hele bu yolla, kabul etmeyen milyonlarca Türk ve Kürt var, ama kim dinler onları. Canavarlar sokaklarda, Deli Dumrul'un torunları ile kendini ateşe veren Kawa'nın torunlarının kavgası bu.
Kanlı zalim, korkak ve çirkinlik dolu. Öyle olmasa yakaladığı Kürde heykel öptürecek kadar kendinden geçer mi bu canavarlık... işte bu canavarlık herşey yapacak noktadır.... herkes bunu bilmeli.
Ermeni olaylarında yaptı, 6-7 Eylül'de yaptı, Sivas Madımak'ta yaptı... o suçlar hiç yüzüne vurulmadı ve hiç yargılanmadı. Ve bu fotoğraf aynı şeyi yapmaya ne kadar hazır olduğunun belgesi gibi.
Biri sokaklara inmiş bu canavarlara anlatsın, savaş iki silahlı güç arasında olmaktadır.
Canabıhak aklı başında Türk ve Kürde sabır versin diyorum. İki köklü ulusun birbirinden ayrışma filmini izleyecek bütün dünya. ama görülen o ki, geçmiş tarihin canlı halini... yazık insanlığa yazık!elenek, Kuyucu Murat Paşa Kızılbaşı kuyulara doldurduğundan beri, Bedirxan Mithat Paşa Bulgur dağında Ezidi'yi kılıçtan geçirdiğinden beri... her yüz yılda bir hortlardı.
