NASIL ALIŞILIR Kİ!

Nural Yılmaz kullanıcısının resmi
Elma da yiyemez oldum annem

Elma eski tadında değil
Sensiz…
 
Hafta başı sabah ilk kez acıkarak uyanıyorum, altıncı gün...
Kahvaltı hazır. "Kuş cıvıltılarını dinle" diyorum anneme.
Yarın İstanbul'a dönecek. Son temizlik, son yemek pişirmeler derken, bir dakika bile boş durmuyor. Sürekli tembih ediyor buzluğa attığı sarmaları, köfteleri nasıl pişirip yiyeceğimi. Sanki okul için yurtta kalacak kız muamelesi yapıyor bana ama o kendini böyle iyi hissediyor... Üstelik ben de hayatımda ilk kez kendimi onun ellerine teslim etmiş olmaktan dolayı huzurluyum.
Annemle iki aydır beraberiz. Yaşadığım bu korkunç sürecin her anını birlikte geçirdik. Onunla hiç bu kadar yakın olmamıştık. Yarın gideceği için çok üzülüyorum. Ağlamalarım gizli gizli...
Tam bahçede sohbet  ederken gülerek;
"Gideceğim için seviniyor musun, üzülüyor musun?" diyor.
İşte tam o anda tutamıyorum kendimi, gözümden yaşlar süzülüyor. Hemen içeri kaçıyorum.
Evet çok üzülüyorum. Belki de yalnız kalacağım için ilk kez bu kadar üzülüyorum.
"Anne gitme, kal..." demek geliyor içimden. Demiyorum. Çünkü, yalnızlık benim tercihimdi. Onun da benim de ayrı hayatlarımız var. Biliyorum ki ihtiyacım olduğu anda yine kanatlanıp gelecek yanıma.
Emel'in dediği gibi sanırım yaşlanıyorum, çok duygusal biri oldum. Bugünü çok fazla yatakta geçirip annemden uzak kalmak istemiyorum son günümüzde. Birkaç saat  öğle uykusuna yatmaya çalışıyorum, uyuyamıyorum.
Bugün zor bir gün...
 
Salı sabahı, yedinci gün... Gece iyi uyuyamamış olsam da kendimi kötü  hissetmiyorum. Baş dönmesi, halsizlik yok  en azından. Sadece gerginim.  
Saati 06.45'e kurmuştum. Fakat: 'ya duymazsam, ya alarm çalmazsa, ya...ya...ya...' peşi sıra gelen gerginlik uyutmuyor tüm gece. Tabi ki alarm çalmadan kendiliğimden uyanıyorum.
Annemin valizi hazır. Sabahları afyonum kolay patlamaz ama bugün o halim yok. Annemle göz göze gelmemeye çalışıyorum. Bahçede oturmak için vaktimiz bile var. Birer kahve içip, 07.30'da evden çıkıyoruz. Yolda fırına uğruyoruz, giderayak ekmeğimi de alıyor fırından. Birer de sabah simidi. Havaş Servisi'nin  hareket saatini bekliyoruz.
Sokak köpekleri eteklerime dolanıyor beklerken. Bacaklarımın dibine öylece yerleşip oturuyorlar.
Annemin gözyaşlarını görüyorum. Saklıyoruz  birbirimizden. İyi oyuncu değiliz ikimiz de. Sarılıyoruz, öpüyorum yanaklarından.
"Sen olmasan ben ne yapardım anne? Hakkını helâl et" derken boğazım düğüm düğüm. Sımsıkı sarılmışız. Ayrılmak istemiyorum.
Havaalanı servisinin hareket saati iyice yaklaşıyor. Annem otobüste en ön sırada yerini aldı, bekliyor. Son dakikada  hızla araca binip bir daha öpüyorum yanaklarından.
"Beni merak etme, iyiyim" diyorum.
El sallıyorum. Usul usul ayrılıyor servis.
Köpekler yanımda yürüyerek arabaya gelene kadar eşlik ediyorlar bana.
Eve dönüyorum. Bu defa kahvaltı, onun aldığı taze simitle ama onsuz... Köpeklerim, kedilerim bile normalden fazla sakinler bu sabah. Bana ilişmeye çekinir bir halleri var.
Annemin gidişi hiç bu kadar üzmemişti beni. Alışmam lazım bu duruma. Nasıl alışılır ki?
 
Kıyamam sana annem
Kıyamam sana baş tâcım
Gel otur, gitme hiç!
Sen gideli
Tadı yok hiçbir şeyin
Kimse getirmiyor
Elmayı soyup önüme.
Elma da yiyemez oldum annem
Elma eski tadında değil
Sensiz…
10 Şubat 2016, Fethiye

Tags: 
Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

04/22/2024 - 21:29
01/27/2024 - 22:27
01/02/2024 - 00:43
08/05/2023 - 16:21
07/31/2023 - 22:44
07/29/2023 - 19:58

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...