Necmettin Büyükkaya'nın Anısına 6.Bölüm

Kadir Büyükkaya kullanıcısının resmi
Diyarbakır Belediyesi Güney’den gelen heyetin onuruna bir akşam yemeği verecekti. Sivil toplum örgüt temsilcilerinin de katılacağı bu yemek akşam saatlerinde gerçekleşecekti. Bu nedenle mezarlıktaki anmadan hemen sonra Diyarbakır’a doğru yola koyulduk.

Diyarbakır Belediyesi’nin verdiği akşam yemeğine çok sayıda insan katılmıştı. Aralarında önemli şahsiyetlerin olduğu akşam yemeği samimi bir hava içinde oldukça renkli geçiyordu. BDP Genel Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş ve Melle Bahtiyar Necmettin abinin Kürdistani yönüne vurgular yaparak günün önemini belirten birer konuşma yaptılar. Yemeğe katılanlar arasında bulunan İsmail Beşikçi Hoca’ya gösterilen yakın ilgi gözlerden kaçmıyordu. Yürütülen sohbetler gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etmişti.
Ertesi gün öğleden sonra saat birde Cegerxwin Kültür Merkezi’nde Necmettin abi ile ilgili bir panel yapılacaktı. Panelistler arasında Melle Bahtiyar, İsmail Beşikçi, Faik Bulut ve yazar İrfan Babaoğlu vardı. Panelin moderatorlüğünü Fırat Anlı yapacaktı. Salon zamanından önce dolmuştu. Sahnenin arkasında büyük bir pankart asılmış, pankartın sağ ve sol üst köşesinde Necmettin abinin fotoğrafları konulmuştu. Üstünde ulusal giysiler olan Necmettin abi Cegerxwin Kültür Merkezi’nde bir araya gelen sevenlerini kendine has o Kürdi gülüşüyle selamlıyor gibiydi.
Panelin moderatorlüğünü yapan Fırat Anlı katılımcıları devrim şehitlerini anmak için bir dakikalık saygı duruşuna davet ettiğinde salona derin bir sessizlik hâkim olmuştu. Saygı duruşundan sonra Fırat Anlı günün anlamını belirten kısa ve öz bir konuşma yaparak Güneyli Şair Şérko Békesın Necmettin abi için yazdığı bir şiiri dinleyenlerle paylaştı. Ölümsüz Kürt şairi Şérko Bekes’in dokunaklı şiiri salonda bulunanları derinden etkilemişti. İşte o şiirden bir bölüm:
Ez, Amed, Amûda û
Mehabad jî bi me re ye
Civîna sor a me ya helbestê heye
Qurbaniyan li wir dibin
Gerek tu jî werî
Cigerxwîn tê,
Elî Merdan, Kerkuk tên
Û Bêkes jî tê
Uzun gotiye ezê jî bêm
Gerek tu jî werî
Ey Neco Can!
Were helbestê di henavan
Weke gulîlka xwe derîne
Û yeke yeke birînên xwe jî
Di vê civînê de
Li ser serê sipê de pêke
Ey Neco Can!
Em li bendê ne
Gerek tu jî werî...
 
Fırat Anlı, Şair Şérko Bekes’in birçok kişi tarafından fazla bilinmeyen bu şiirini bitirince mikrofona Ahmet Türk’ü davet etti. Ahmet Türk günün önemini belirten bir konuşma yaparak Necmettin Büyükkaya’nın mücadeleci yönünü ne kadar önemsediklerini dile getirdi. Daha sonra Melle Bahtiyar söz aldı. O Necmettin abinin devrimci kişiliğini ve Kürdistan Yurtseverler Birliği ile olan ilişkilerini dört başlık altında ele aldı. İdeolojik boyut, felsefi boyut, yurtseverlik boyutu ve şehitlik olgusu. Felsefe alanında doktora yapmış olan Melle Bahtiyar’ın kendi tarz ve üslubu ile Necmettin abiyi anlatması son derece etkileyiciydi. Sorani lehçesiyle yapılan bu konuşmanın salonda bulunanlar tarafından tam anlamıyla anlaşılmaması büyük bir talihsizlikti. Tercüman kullanılmaması ise büyük bir eksiklikti. Melle Bahtiyar tarafından dile getirilen ve Necmettin abinin siyasi ve insani profilini ortaya koyan bu nitelikli konuşmanın, Necmettin Büyükkaya’yı tanımak isteyen dost ve arkadaşları tarafından çok iyi anlaşılması gerekirdi. Melle Bahtiyar tarafından dile getirilen tarihi bilgiler yeteri derecede anlaşılmış olsaydı salonda hazır bulunanlar Necmettin abiyi slogan düzeyinde değil, onu siyasi duruşunu ve insani özeliklerini biraz daha yakından tanımış olacaklardı.
Melle Bahtiyar’dan sonra değerli bilim adamı İsmail Beşikçi konuşmaya başladı. İsmail Beşikçi Necmettin abinin 1969 yılında ilk sekreterliğini yaptığı DDKO hareketinin oluşum sürecinden söz ederek o yıllardan kalma bir-iki anısına değiniyordu. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında devletin Kürtleri ve diğer azınlıkları hedef alan siyasi ve ideolojik yönelmelerden söz ettiğinde resmi tarih dışında bilime dayanan gerçek tarihin Kürtler için ne kadar gerekli ve önemli olduğunu bir kez daha anlamamızı sağladı. Egemen devleti ve onun ideolojik yapısını hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde masaya yatıran İsmail Hoca herkesin ilgisine mazhar oluyor, Alevilerin Sünnileştirilmesi, Kürtlerin Türkleştirilmesi ve gayri-Müslimlerin sürülmesini hedef alan devlet politikasının yol açtığı yıkımı irdeleyen Sayın İsmail Beşikçi bilimsel olgular ışığında meselelere yaklaşmanın ne kadar önemli olduğunu, bunun insanlar için ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu tekrar tekrar anlatarak adeta kafamıza sokuyordu.
Panele İstanbul’dan katılan araştırmacı ve yazar Sayın Faik Bulut, konuşmasını Necmettin abinin “Kalemimden Sayfalar’’ adlı kitabından derlediği alıntıları temel alarak yapıyordu. Necmettin abinin kitabından alınan kadın sorunundan ittifaklar meselesine, sınıf mücadelesinden insan ilişkilerine kadar ışık tutan birçok tespit, Necmettin abinin daha o yıllarda Kürt meselesinin çözümüne ilişkin ne kadar sağlıklı tespitlerde bulunduğunu ortaya koyuyordu.
Son konuşmayı ömrünün önemli bir bölümünü cezaevinde geçiren ve Necmettin abinin direnişine tanık olan araştırmacı-yazar İrfan Babaoğlu yapıyordu. İtina ile hazırladığı Kürtçe konuşmasını kâğıt üzerinden okuyan İrfan Babaoğlu 1980’in ocak ayında başlayan direnişten ve Necmettin abinin kararlı tutumundan söz ederken, cesur ve korkakların ayrışmaya uğradığı zor dönemleri hatırlayarak heyecandan sesi çatallaşıyordu. Onun, “Necmettin Büyükkaya ile herhangi bir siyasi birliğimiz yoktu. Birçok konuda aynı şeyleri düşünmüyorduk. Fakat o direniş kapıya dayandığında, o birçokları gibi sıradan gerekçelerin arkasına saklanarak kişisel yaşamını kurtarmaya çalışmadı. O, yaşanan siyasi farklılıkları bahane ederek, can kaygısına düşüp bir kenara çekilmedi. O, zulme karşı direnmeyi, devrimciliğin gereklerinden saydı ve yanı başında çıldıran vahşete seyirci kalmadı. O, tarihsel sorumluluk gereği direnişe sahip çıktı ve direndi. Bu nedenle bizler onun direniş içinde olan insanlara sahip çıkmasını, onların yanında yer almasını önemsiyor ve sahip çıkıyoruz” demesi çok anlamlıydı.
Panelistlerden sonra Necmettin abinin kızı Dr. Serdil Büyükkaya ve bu etkinliğin gerçekleşmesinde büyük çabaları olan Dr. Nemrut Büyükkaya kısa birer konuşma yaparak etkinliğin gerçekleşmesinde emeği geçen insanlara teşekkür ettiler.
Panel sona erdiğinde Necmettin abinin sahnenin arkasında duran fotoğrafına dönüp son bir kez baktım. Necmettin abi kendisi için yapılan bu etkinlikten fazlasıyla memnun kaldığını rahatlıkla görebiliyordum. Onun gülen gözlerinden etrafa umut ve cesaret ışıltıları yayılıyordu.
Necmettin abinin bakışlarından yayılan pozitif enerji onu seven insanların yüreğini fazlasıyla ısıtıyordu. Unutmamak ve unutulmamak güzel şeylerdi. Anlaşılan Necmettin abi bunu görmüş, hissetmiş ve sevinmişti.
 
Devam edecek…
 
Kadir Büyükkaya\Hollanda
 
k. büyükkaya@hotmail..com
 

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

01/27/2024 - 22:27
01/02/2024 - 00:43
08/05/2023 - 16:21
07/31/2023 - 22:44
07/29/2023 - 19:58
07/26/2023 - 23:22

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...