Karan Asi/İlk Bölüm

İshak Budak kullanıcısının resmi
KÜRSİ Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur. O hayydır, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur. O'nun izni olmadan katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (Hiçbir şey O'na gizli kalmaz.) O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar, O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür. (Ayet – el Kursi )

                                                                        BİR İSHAK BUDAK HİKÂYESİ
 
Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Gecenin zift karanlığında ayın parıldayan ışığı gözlerime vuruyordu. Güneş yoktu artık, yeryüzündeki sıcacık ışığını çekmişti. On dakika boyunca belki de daha uzun bir süre ayın ışığını seyre daldım. Zihnim bana sesleniyordu. Bir şeyleri hatırlatıyordu sanki. Hatırlamadığımı fark ettim. Uykusuzluk çeke çeke bir hal oldum şu sıralar. Hele gecenin bir yarısı kalkmam yok mu?
Göz kapaklarım kendiliğinden kapanmış. Nasıl olduysa uykuya dalmıştım.
 
Hafta Sonunun İlk günü:
 
Uykuyla cebelleşiyorum. Gözlerim yarı açık yarı kapalı bir halde pencereye bakakalmış. Hava puslu. Galiba yağmur yağacak.
“Hatırladım!” diye bağırdım.
Biz arkadaşlar her hafta sonu birinin evinde toplanırdık. Bugün sıra bendeydi.
Hadi bakalım dağınık çocuk kalkma vakti. Bugün bir ton iş var.
Hemen mutfağa gideyim kahvaltı hazırlayayım kendime. Buzdolabını açtım. Annemin gönderdiği mis gibi tereyağı buzdolabının ikinci rafındaydı.  Sırasıyla domates, salatalık ve kaşar peyniri çıkardım. Yumurtaları unutmuşum. Hemen buzdolabını tekrardan açıp yumurtaları kırılmaları için tezgâha getirdim. Yumurtayı tereyağlı severim. Kızaran tereyağının içine löp diye iki yumurtayı kırdım. Biraz da pul biber. Yeme de yanında yat!
Bir güzel leziz mi leziz kahvaltımı yaptım.
 
Aynı günün Öğlen Vakti
Paldır küldür 400 TL ‘ye aldığım deri ceketi üstüme giydim. Gıcırından 400 TL saydım. Arkadaşlarım bana görgüsüz der ben de onlara siz gibi tiyatro yapmıyorum diye cevap veririm. Doğalım yavrummm doğal !!!
 Allahtan araba ayağımın altında Yoksa 1 saat yürümeyi çekemem. Arabaya bindim. Bir Demet Akalın şarkısı çalıyor.
Hoppa tempo tempo …
Kalbime kurdum mahkeme 
Yargıladım seni her gece 
Hafifletici bir bahane bulamadım 
Dıps dıps …
Demet Akalın ‘ı çok severim. Benim için çok başkadır. Hele o atarlı şarkıları yok mu o atarlı şarkıları.
Bu sefer kendini yakalattın ‘ derken radyodan bir cızırtı sesi kulağımı tırmaladı. Birden bir yaratık önümden geçiverdi sanki.
Aman Karan hayal görüyorsun. Soğuk başına vurmuş olmalı. Yarattığın Allah’ın Siran Kasabası’nda ne işi var?
Derken markete ulaştım Ne alacaktım? Liste hazırlamıştım Bir yerlerde olmalı. Ha işte burada
Hemen karnıyarık, şekerpare, soğan salatası (bugün baya kokacağız ) nın ana malzemelerini alayım. Nihayet alışveriş bitti.  Kasiyer kız da pek tatlıymış. Çıkarken ona bir göz kırpmayı ihmal etmedim.
Eve vardım en sonunda.
Saat 16.00        
4 saatim var. Hemen bir duş sonra işe koyulma zamanı.
Mutfakta yemek yaparken şarkı dinlemek en sevdiğim şey.
Tam soğan doğramaya gelmişken. Bergen, “Acıların Kadınıyım” diye bağırmaz mı? O sırada benim gözümde yaşlar süzüm süzüm. Arabeskin Kraliçesi ruhun şad olsun.
 Her şey bitti sonunda. 
Saat 19.30
Arkadaşlarımın gelmesine yarım saat var.
Hemen üstümü değiştirmek için odaya geçtim. Hazırım! Hazır son on beş dakika bir de bir parfüm sıkayım. Mis gibi de koktum.
KURSİ
Yağmur nasıl da yağıyor. Hiddetini her dakika artırıyordu. Kürsüye oturdum biraz nefes almam lazım. Kalktım yerimden. Of karan pencere açık.  Pencereyi kapatmaya giderken birden odanın kapısı hızlı bir şekilde kapandı.  Perdeler uçuştu aniden. Hemen pencereyi kapatıp perdeleri çektim.  Derken birden bire elektrikler gitti. Telefonuma mesaj gelmiş sanırım. Çünkü mesajın zil sesi. Gelen mesaj neyin nesi. İrkildim birden telefonum düştü elimden. Derken ikinci bir mesaj daha geldi. Eğilip aldım telefonu.
Bir yarattık evimin kapısının önünde. Arkadaşlarım şaka yapıyor olmalı bana. “Hemen Asi’yi  ara!” Hay aksi telefonumun şarjı bitti. Telefon kapandı. Su içmem lazım.
Mutfağa doğru gitmeye başladım. Gök gürledikçe kalbim atıyor yüzüm bembeyaz oluyordu. Annem sağ olsun beni dini bütün yetiştirmişti. “Ayet el Kürsi” oku demişti korkarken. Hemen okumaya başladım. Mutfaktayım en sonunda.  Bardağı şu kursünün üstünden alayım. Suyu doldur bardağa. Oh be. Biraz rahatlama geldi sanki.
Şimdi arkadaşlar gelecek “şaka yaptık” diyecekler. Bende “böyle eşek şakası olur mu?” deyip giydireceğim onlara.
Mutfağın penceresini de unutmuşum kapatmayı. Soğan doğradım koku almasın diye ev ondan herhalde. Kapatmaya giderken gelen bir takırtı sesi.
Nefes alışlarım hızlanmıştı. Kalbim artık elimdeydi resmen. Arkamı yavaş yavaş dönerken göreceğim manzara karşısında dilim tutulacaktı.
Geçmiş gözümün önünde. Bir de geleceğim.
ŞU AN ARAFTAYIM...
 Devam Edecek… Kasım ‘da. …
 

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

03/21/2024 - 04:53
01/14/2024 - 19:15
12/06/2023 - 15:04
11/27/2023 - 08:07

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...