Bir Yazar Bir Roman/ Ahmet Sefa

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi
YAZAR: PELİT DUMAN

ROMAN: TESADÜFEN

OKU... OKUT...
Son yıllarda okuduğum en iyi aşk romanı. Kibele yayınlarının roman serisinin on altıncısı.
Türkiye'de, kitapçılara uğrarım çoklukla, tanıdığım, birlikte çalıştığım yayınevlerine arkadaşlarıma uğrarım. Sorarım, şu iki yüz elli bin baskılı, bu ilk baskısı yirmi bin yazan kitap ne, yazarı kim?
(Tabi bilinen, severek okuduğumuz yazarlarımız dışında) aldığım yanıt, herhalde gençlere yönelik aşk romanları onlar, olur. Yine de işin reklamı, piyasaya sürülmesi gibi yapılması gerekenler yoktur sorduğum yayıncı arkadaşlarımın yanıtlarında.
TESADÜFEN'İ okuduğumda bunları düşündüm, kaç bin acaba ilk baskısı, binler olmalı kesinlikle, diye düşündüm.
Sedef'in, Thomas ile aşkı, gurur, acaba, heyecan, aşkın insanı sarmalayan ben'i, biz'i öyle mükemmel işlenmiş ki... Bir orta sınıf insanının, özgürlüğü, o sınıfsal konumda, İstanbul'da, yaşam tarzı, seviyeli ilişkileri, içten, samimi anlatılmış romanda.
Çevre ilişkileri, açık gizli, söylenebilen söylenilemeyen duyguları, özellikle arkadaşları, dostları, dostlukları anlaşılır bir içtenlikte...
Akıcı bir üslup, sürükleyici, okunulacak bir kitap. Hele anneyle ilişkiler, babanın ölümünden sonra ortaya çıkan gerçekler... Sıradan görünen bir taksi şoförünün, anlattıkları, özlemleri, köyünden anlattığı bir aşk hikayesinin, yalnızca Sedef'de değil, okuyanda bıraktığı, bırakacağı izler, etkilenmeler hep bir tat, romanın okunulasılığının tatları, güzellikleri. Babanın gizemi... Başak'ın, annenin gizemleri... Sırlar... Okuyucuyu bir sonraki sayfaya itiyor adeta.
Anlatımda, kişilerde, kimselerin duygularında, yaşam tarzlarında, bir toplumculuk, yazarın dünya görüşünün ne olduğu, nerede olduğunu da görüyor, hissediyoruz.
Kitap, DÖNÜŞ ile başlayan, SEN BENİM HER ŞEYİMSİNLE biten on altı bölüm halinde yazılmış.
Necmettin Yalçınkaya'yla Cem Duman'ın titiz düzeltmenliğinde, insan hakları savunucusu,
yazar EŞBER Yağmurdereli'nin sahipliğindeki KİBELE YAYINEVİ yayımlamış kitabı.
Bu ilk romanını yayımlayarak yazın yaşamına giren PELİT DUMAN'LA, KİBELE'YE dikkatinizi çekmek isterim.
Aşkta arayışı, duyguyu, düşünmeyi, sorgulamayı, ustaca bağlantılayarak evrensel tatta bir roman çıkarmış ortaya Pelit Duman. Üslubu sağlam, kurgusu mükemmel, Türkçesi düzgün bir çalışma.
205 sayfaya sığdırılmış bir aşk romanı. İçtenliği, içtenlikle yazıya dökülmüş bir kitap.
OKU... OKUT... diyerek.
(Yazanın ilk kitabına eleştiri yapmamaya çalıştığım bilinir. Eleştirilerimi, yazarına özelden bildiririm. Veya o kitapla ilgili hiç düşünce yazmam.
TESADÜFEN'İN çok okunası, çok satılası bir çalışma olduğunu hissettiğimden, ön kapak daha özel, daha titiz hazırlanmalıydı diye düşünüyorum. O güzelim kadın yüzü, kara değil de belki bir renk daha katılarak, belirginleşebilirdi.
Tabi, özellikle ilk kitapta yazarın bir fotoğrafıyla kısa da olsa biyografisi şık olurdu, kitabı bütünlerdi.
Belki de bir, birkaç önsöz, en azından önceden okuyan bir yazarın, yayınevinin kitapla ilgili bir kısa tanıtımı, düşüncesi...)
Ahmet Sefa

 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...