Zordur bu ülke vatandaşı olmak, gerçekten çok zor! Hele hele; Çocuk olmak... Genç olmak... Kadın olmak…
Genç olursun, daha dünkü genç EREN gibi vurulursun…
Konuşamazsın,
Küçük gelin olursun,
Küçük işçi olursun,
Taciz edilirsin,
Giyiminle yargılanırsın,
Mucit olur desteklenmezsin,
Olmadık örgütlerin içine çekilmek istersin…
Sorgulayamazsın…
Oysa, o aydınlık ve tertemiz yüreğinize bırakmayı ne de çok isterdim bu dünyayı:
Çocukluğunuzdaki, neşenizi saçabilseniz…
Lise yıllarındaki gibi heyecanla yaşasanız, aşklarınızı…
Üniversitedeki dostluklarınızı, yayabilseniz…
Siz yönetseniz ülkemizi, pratik zekânız ve cesur yüreğinizle…
Tüm bunları yapmanıza fırsat verilmiyor, biliyorum. Birçoğunuz, suya sabuna karışmaz, başınızı derslerden kaldırmaz, üniversite de bir yer edinmek ister, çalışır didinirsiniz…
O büyük an gelir:
Gözün ekranda, titreyen parmakların klavyede! Belirsizlik içinde düzensizce, “tak tuk, tak tuk” diye atar kalbin. Bir korku, bir heyecan tokmağı gibi vuran yüreğiniz; sevinçten “tak da tuk tuk, tak da tuk tuk” diye ritim değiştirir.
Vee yerleşmişsiniz:
Mutluluktan havalara uçarsınız… Sevinç balonları öylesine şişmiştir ki, kuşlar gibi, gök kubbede süzülürsünüz. Ağzınız kulaklarınızda! Yüz hatlarınız değişir! O sevinç ve mutluluk yüzünde maskeye dönüşüp, sabitlenir adeta.
Hâlâ göklerdesiniz ve de ayağınız yerde kesilmişti ki; ekranlara o korkunç “ ÖZÜR” haberi düşer:
“08.08.2017 tarihinde açıklanan 2017-ÖSYS yerleştirme sonuçlarında, adayların yerleştirmelerinde kullanılacak puanlar belirlenirken Tablo-6C’nin ekinde yer alan okul türlerinden mezun olan adayların alan ve dallarına göre ek puan kullanılabilecek tercihlerinde ‘ek puanlı yerleştirme puanları’ yerine ‘ek puansız yerleştirme puanlarının kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu işlemin düzeltilmesi amacıyla yapılan güncellemede 1110 adayın ilan edilen yerleştirmesi değişmiş, 1628 aday daha önce bir programa yerleşmemişken yerleşir duruma gelmiş, ek puanı dikkate alındığı için yerleşen bu adaylar nedeniyle daha önce bir programa yerleştiği ilan edilen 1499 aday ise yeni durumda herhangi bir programa yerleşememiştir. Maalesef, 1499 aday herhangi bir programa yerleşmemiştir.”
Birçoğu belki de ilk tercihine, hayallerini kurduğu okula yerleşmişti. Off! O sevinçle göklere uçan çocukların büyük bir kısmı, bu özürden sonra öylesine çakıldılar ki yere; yürekleri, hayalleri paramparça şimdi. Tedaviyi kabul etmeyen, hiç kimseden desteğini kabul etmeyen, ötanazi isteyen hastalar gibi kendi kabuğuna çekilen çocukların vebalini nasıl ödeyecekler?
Anne ve babaları ise düşünmek dahi istemiyorum. Anne babalar mutluluklarını, gururlarını paylaşacak insan ararlar çevrelerinde. Şaşkınlıkta, ne yapacağını bilmez bir şekilde müjde veren çılgın anne babalar...
Daha birkaç gün öncesiydi; Çocukları üniversiteye yerleştiğini duyan ve sevinçten ne yapacağını bilemeyen anne ve babaları, sosyal medyadaki özel sayfamda uyarmak zorunda kalmıştım. “Dikkatli olun, çocuklarınızın tüm özel bilgilerini paylaşıyorsunuz.” diye.
Maksadım onları kırmak değildi elbette. Sevinçten aklı başından giden o anne babaları kendilerine getirmekti. Kim bilir belki de o arkadaşlarımın çocukları da aynı hüsrana uğradı.
Yetmedi mi, bunca beceriksizlik? Ya da ne bileyim belki de, maksatlı yapılan yanlışlar…
Birilerinin ekmeğine yağ sürülürken, binlerce gencin hayalleriyle oynamak, bir özürle geçiştirecek kadar basit mi?
