Edebiyata Yolculuk

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi
Elimde valiz, edebiyat yolculuğuna çıktım. Durakta otobüs beklerken yağmur hafif hafif çiseliyordu.

Kapüşonumu çektim kafama. Bereket tam zamanında yetişti otobüs. Bindim. Gossau’da inip trene binecektim. Öyle de oldu.
Zürich istasyonu dışında, kararlaştırdığımız yerde Ersoy’un gelmesini bekliyordum. Yağmur gitgide hızını artıyordu. Erken damladı Ersoy. Valizimi bagaja bırakıp kendimi ön koltuğa attım. Sohbet ede ede gidiyorduk ama sıklıkla sohbetimizi arabanın silecekleri bölüyordu.
“Necmettin,” dedi Ersoy, “gözün benzinlikte olsun, hem kahve içeriz hem de adresi navigasyona yüklerim.”
“Ya, boş ver navigasyonu,” dedim, “Basel Bad çıkışından sonra Weil am Rhein tabelasını takip edeceğiz. Sınırı geçince birkaç kilometre ötesindeymiş zaten.”
Ersoy cin gibi… Aslında ben onun sıkıntısını biliyorum. Kahve ve navigasyon işin bahanesi. Maksadı sigara tellendirmek! İzin vermedim ama.
Basel Bad’tan sonra bir iki yola yanlış girdikten sonra adresi bulduk. Deniz karşıladı bizi. Arabayı nereye park edeceğimizi gösterdi. Ben valizimi alıp içeriye geçtim.
Uzun bir salonda on kadar masa ve masalarda kahvaltı yapan 50-60 kişi vardı. Salonun tam sonunda duvara Hz. Ali’nin yağlıboya çizilmiş bir resmi ve yine aynı duvara Berkin Elvan Kütüphanesi yazılmıştı. Duvarın sağında ve solunda iki bin kitabın konulduğu iki büyük raf yer alıyordu.
Berkin Elvan Kütüphanesi ve Ali İsmail Korkmaz Kütüphanesi adına davet eden Hülya Hanım karşıladı beni. Çok sıcak, samimi ve içten davranıyordu.
“Şöyle geçin,“ dedi eliyle oturacak yer gösterdi. Ardından güleç yüzlü bir kadın geldi. “Hoş geldiniz Necmettin Bey,” dedi, “ben Okuma Grubu’ndan Heval.”
Berkin Elvan Kütüphanesi’ne bağlı olarak dört yıldır varlığını sürdüren Okuma Grubu her ay bir kitabı okuyup sonra kitap üzerine konuşuyor, tartışıyor ve değerlendiriyorlarmış. Heval’in ve Bircan’ın anlattıklarını duyunca hem sevinmiş hem de üzülmüştüm. Ellerinde bir tek Mendil Sen Kokuyordu kitabım varmış, onunla yetinmişler ve kitabıma adını veren Mendil Sen Kokuyordu öyküsünü sesli kayıt edip dinlemiş ve notlar almışlar. Bu da yetmemiş Heval Hanım kitabımdaki tüm öyküleri sesli olarak seslendirmiş…
Ersoy ile kahvaltımızı alıp bir masaya oturduk, bir ablamız menemen yapıp getirdi koydu önümüze. Güzeldi menemen. Ama görgüsüzlük yapmamak adına bitiremedik menemeni. Keşke yapsaydık görgüsüzlüğü.
Ufak çocuklar çok şekerdiler. Hem de yüce bir işe girişmişlerdi: Weil ve çevresi okullarda 8 yıldır ilk-orta-lise dengi sınıflarda Alevilik resmi dil olarak Almanca veriliyor. Masrafları Cemevi yapmıştı ama geliri çocukların eğitimine harcanacaktı.
Kahvaltı sonrası masalar boşalmış, sıra Edebiyat ve Sanat Üzerine Söyleşi’ye gelmişti. Ali İsmail Korkmaz Kütüphanesi temsilcileri de gelince söyleşimiz başladı. Söyleşiyi Hülya Hanım yönetiyordu. Solunda ben, benim solumda Ersoy, Ersoy’un solunda ise Hasan Yıldız oturuyordu. Hülya Hanım önce bizi tanıttı. Ardından bize onar dakikalık konuşma süresi verdi. İlk konuşma sırası bendeydi. Edebiyat ve sanat üzerine kısa bir konuşma yaptıktan sonra konuşma sırası Ersoy’a verildi, sonra Hasan Yıldız’a…
Söyleşi sohbet havasında soru cevap şeklinde geçiyordu. Güzeldi sohbet, tadımlıktı, samimi ve içtendi. Tıpkı orada bulunanlar gibi.
Söyleşi bitti, büyük bir mutlulukla vedalaşıp ayrıldık. “Bir daha bir araya gelelim, doymadık sohbete,” diyerekten.

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

01/27/2024 - 22:27
01/02/2024 - 00:43
08/05/2023 - 16:21
07/31/2023 - 22:44
07/29/2023 - 19:58
07/26/2023 - 23:22

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...