Siyasette suç, anlamsız olmaktan çıkarılmış bir kavramdır. Siyasiler kolay suç işleme potansiyeli taşıyarak, normal bir seyirde olduklarına inandırılmış kişilikler olarak şekillenir ve gerektiği suçu işlemekte sakınca görmezler. Suç kolay işlenir bir olgunluk sergiliyorsa bir ülkede, o ülke siyaseten dar kalıpların savunucuları tarafından işgal edilmiş demektir. Ne yazık ki Güney Kürdistan hendek meselesi ile bunlardan biridir.
****
Birbirini tamamlayan, birbirini besleyen suç unsurları, kıskançlık sonucu olarak siyasilerin ahlaksız şovlarına dönüşür. Şov siyasette suça dönüşüyorsa; kendini bilmez bazı Kürt aydınlarının söylemlerinde, mide bulandıran teorilerin hafifliği çılgınca; bunlardan biri şöyle demiş: ‘‘Kürdistan’ın Güney Batısını üçe bölen Apoistlerin/Aposeverlerin, Kürdistan yönetimini Kürdistan’ı bölmekle suçlaması abesle iştigaldir.’’ Buna benzer tanımlamalar insanın ilgisini çekmek için mi yazılıyor, gerçekten aklı böyle mi çalışıyor, bilemeyiz ama gerçek şu ki; Kürdün kirlenmişliği ilgiye değer nitelikte bir sorundur. Yani kliniksel bir vakadır. Kürdün beynini alıp bilim laboratuvarlarında incelemek iyi bir öneri olabilir. Batı Kürdistan’da oluşturulan üç kantonu bir bölünme olarak algılayan Kürt, hendekten atlarsa düşer bence!
****
Hendek kendi sınırları içinde, siyasi bir işlev değil, siyasi bir suçtur. Evet, güvenlik tarihsel bir gereksinimdir Kürtler için ama gel gör ki; güvenliğin adı PKK düşmanlığında hendek oluyor. KDP savunuculuğu yapan Kürt aydınlarının, PKK düşmanlığında ortaya çıkan niyetin kıvraklığı incelenmeye değer niteliktedir. PKK’yi işbirlikçi yapan mantığın kahramanı aşiretsel kaygılardır. Ne tuhaf bir toplumuz ve ne tuhaf aydınlarımız var; siyaset yapmaya çalışan Özgürlük Hareketini hain, Kürdistan’ı satan bir işbirlikçi oluşum olarak gören uçukluk, Güney siyasetini yere göğe sığdıramıyor. Bağımsız bir Kürdistan hayalleri var; ama gereksinimlerinden uzak çabaları, bunun içtenliğini ortaya koymaktan uzaktır. Sanki önünde engel olan tek güç Özgürlük Hareketiymiş gibi davrananlar, Kürdistan’dan en çok uzak olanlardır aynı zamanda.
****
Güney siyasetçileri, bu şovun suç ortaklarıdırlar. Yüzyıllardır birliğin temel bir değer olduğuna vurgu yapan Kürtler, bir türlü birliğin kapısını aralamıyorsa hendekler devreye girer ve trajik bir tarihin yeniden yazılması olağan olur. Kürtler geri olduklarını adeta dünyanın gözüne sokaraktan ispat etmek istiyor. İnsanın aklı duruyor ve iğreniyor.
****
Bu hesaplanmış bir kıskançlıktır. Her şeyin bir sebebi vardır ve o sebep toplumsal geri mekanizmaların tam gaz dahil edilmesidir. Sözde bağımsızlığı hedeflerine koymuş Kürt aydınları kıskançlığın tam ortasında oturarak geriliklerini Özgürlük Hareketine saldırarak perdeliyor. Bir toplumun aydınları mide bulandırıyorsa, o toplum özgürlüğün sesine ses katar ve o ses birleştiren bir mekanizma olur. Birlik toplumsal bir gereksinim siyasetidir. En çok Kürtlerin ihtiyacı var. Bu ihtiyaç sınıfsal çıkarların bölünmesinde kirleniyorsa, tarih herkesi yargılamasını bilecektir. Aydın kimliğinde küfür yarışına girenler, aydın değil birer zavallıdır.
****
Kim ne derse desin, Güney Kürdistan siyasi mekanizması geri, kıskanç ve dar çıkarcı bir yelpazenin bölük pörçük halkasıdır. Siyaseti kazdığı hendekler kadardır. Yandaş aydınları ise insanı utandıran birer noktadan ibarettir.
Yusuf Değirmenci
