— İnsan, anlaşılmak için çırpınan; ama anladıkça anlaşılan... —
İnsan, eşref-i mahlûkat, yani yaratılmışların en onurlusu...
İnsan, yaşamın bin bir gizini özünde barındıran, onurunu çıkarın ve iğvanın pasından arındıran....
İnsan, evrenin enginliğiyle kuşatılan ve tek çıkış yolu da evreni kuşatmak olan....
İnsan, anlaşılmak için çırpınan; ama anladıkça anlaşılan...
İnsan, düşüncesiyle büyük; tutkuları ve bencilliğiyle küçük ve eksik...
İnsan, küçüklüğü, dediğiyle yaptığının birbirini kırmasında; büyüklüğü, düşüncesiyle eylemi arasında sıkı bir bağ kurmasında...
İnsan, boyun büktükçe, kıvrılıp büküldükçe cüceleşir; haksızlığa direndikçe devleşir.
İnsan, düşüncede özgürlüğü, yürekte eşitliği, ruhta kardeşliği yok ettikçe sürünen ve sürüklenen; yaşattıkça mutluluğa kanat açan, evrene barış saçan...
İnsan, insanın toprağı; yeşertmek ve yaşatmak için. Tek başına anlamsız, onda yeşerecek tohumla renklenir yaşamımız.
İnsan, kavgadan ve sevgiden kaçtıkça yorulan, biten; sevgiye ve yaşama değer olmak için onları tekrar tekrar fethetmek zorunda kalan....
İnsan, kılıçtan keskin, doğruluktan şaşmaz, eğilmez, aşınmaz.
İnsan, kimi zaman ateşi tanrılardan çalan Promete; kimi zaman düş dünyasında zalimler sürüsüne yalın kılıç dalan Don Kişot.
İnsan, erdemleriyle, özverisiyle çoğalan; hatalarıyla , kusurlarıyla azalan!..
İnsan, zaman içinde tükenen; ancak yaratı ve bilgi yoluyla tükenmişliğini aşan...
İnsan, köle toplumlarda yaşantıları biten, kendilerine biçilen yazgılar da yiten; demokrasilerde yazgısını kendi eken, kendi biçen...
İnsan; zekâsıyla yükselen, duygularıyla parıldayan, kuşkularıyla öğrenen, korkularıyla direnen...
İnsan, özgür insan, ışığı kendinden olan insan, evrende şu ya da bu şeyi sevincin ya da acının çeşitli biçimlerine, ama her zaman özgün biçimlerine ulaştırarak alabildiğine yaşayabilecek ve yaşatabilecek güce sahiptir. Ama bu durum da insan, tek insan değil çok daha başka bir şeydir.
Ali Ziya Çamur
Kategori: