Dövme sanati

Yasar Ekin kullanıcısının resmi
Dövme sanati

AYKIRI KÖŞE`den



DÖVME SANATI

I



MASAL`ci...bana bir "masal" anlat diyor "birileri"...

Soruyorum,nasıl bir masal istiyorsun ki?

Cevap veriyor;

Ta...eskilerden haydi bana bir masal seç...

Artık geç oldu...demeksizin,çal kapımı

Gel gir yüreğime...

Gel al başımı yatır dizlerinin üzerine,

Durmadan,o geçen zamanları anlat...



Ama bu,ne Musa peygamber`in,

Nede,Hz.Fatma Ana`nın dövmeleri gibi,olmasın bir rivayet!

Çünkü biliyorum ki,

"Dek","DAK"...

Üç semavi Din`ninde de Dövme yasak!



O zaman tamam tamam,

Diyorum mesela...

Bir düşün diyorum ona,

Annemin dövmeleri vardı,

Anlında ve ellerinde,

Anne sütüyle yapılan,yazın snatının atası

Ilık bir yeşil "ışık" demeti,

Gizemli`mi gizemli...

Güneş,ay doğduğun da...

Notalı ezgiler gibi,acar dı kollarını...

O bildik "gizemli" SIZI`larımıza belki merhem olur diye,

Dualar eder,ağıtlar yakar ağlardı...



Sormadım,soramazdım,ben sormayı bilemezdim.

Gözümü "açıp" sormayı öğrendiğimde de,

Baktım sağıma soluma,şöyle bir etrafıma...

Ama ben kimseyi bulamadım...



Çünkü Şair`in dediği gibi ; Dünya henüz insan oğluna yakışmıyordu. Onun için bende belki yakışır diye, unutulan "bildik" bu derin gizemli sizılarımıza "merhem" olur diye bu yazıyı kaleme aldım.

Bilindiği gibi,insanlık tarihi,İlkel Kominal Dönemin sona ermesiyle, ortaya çıkan sömürü sonucu,yani o artı değere sahip olanlar;Bizlere gözlerimizi kapatıp dua etmeyi,ettirtmeyi öğrettiler.Tıpkı Kenya Eski Devlet Başkanı ,Jomo Kenyatta`nın (1894-1978) dediği gibi;



"Batılılar geldiklerinde

Ellerinde İncil

Bizim ellerimizde de topraklarımız vardı.

Bize gözlerimizi kapayarak

Dua etmeyi öğrettiler.

Gözümüzü açtığımızda;

Bizim elimiz de İncil

Onların ellerinde topraklarımız vardı."



Çünkü Dünyanın her coğrafyasın da günümüzde ki gibi geçerli olan buydu.Dolaysıyla,böylesi bir çaresizlik içerisine düşen,düşürülen insan oğlu, "Kaderle" tanıştırılmış olur.Ve insan`a hakim kılınan bu anlayış ve inanç,gerçek te var olmayan "gizemli,"tilsimli" v.b. güçlere inanmaya ve onlardan medet ummaya başlarlar.Ve bu inanılan "güçler,ilahlar" artık her ne ise,gelip bu inançtaki o,"can çekişen" insanın bu kez,beyni ile birlikte,vücudun da yer etmeye,simgelenmaye başlarlar...



Devam edecek...

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...