Dersimiz: Komutan(Imız) Che veya Hasta Sıempre, Commandante![*]
Öcünü almak için haksızlıkların.
Asi yıldızlar parlasın alnımızda.
Yenemezsek ölürüz ne çıkar...”[1]
Öcünü almak için haksızlıkların.
Asi yıldızlar parlasın alnımızda.
Yenemezsek ölürüz ne çıkar...”[1]
Alevilerin Evrensellikleri; tarihsel kültür kökenlerine dayanıp, diğer siyaset ve inançlar gibi kendilerini meşru gösterme psikolojisinin de etkisi vardır. Alevilik özü itibarıyla hümanist, her türlü ırkçılığa karşı inanç ve siyasal felsefi bir düşüncedir. Evrensellik ise siyaset ve inançlar üstü bir kavramdır.
Ve bu temel yapısında materyalist felsefe aktif olmak üzere metafiziği de yadsımadan, ikisinin sentezine dayanan inanç ve siyasal felsefi bir düşüncedir.
Türkan Şoray, Yılmaz Güney için şöyle demiştir: "Onunla hiç film çevirmedim, eğer onunla bir film çevirme imkanım olsaydı eminim ona aşık olurdum.."
Dev sanatçıyı anlatmaya güzel bir şiiriyle başlayalım:
Alevilerin çoğunluğu yüzyıl öncesine kadar kırsal alanlarda, kendi topluluklarıyla iç içe yaşayan bir özelliğe sahipti. Mevcut devlet yapılarıyla ilişkileri genelde sınırlı olup, asker ve vergi vermeden bir çeşit özerk yaşıyorlardı. Alevilik hukuk ve ahlaki kurallarıyla var oldular. Aralarındaki sosyal, siyasal, ekonomik, ahlaki sorunlarını, cemde “Dara Durma Hukukuyla” çözüyorlardı. Alevi hukukuna, ahlaki yapıya uymayan şahıslar ceme alınmazlardı. Dara Durma yaptırım ve uygulamaları söz konusu çağlarda ciddi bir etkiye sahipti.
bireylerden daha güçlüdür.”[*]
“Papyon takan, gömleklerini hazır almayıp diktiren, ceketinin iç cebinde köstek taşıyan sanat insanı” Doğan Hızlan vesilesiyle değinmek istediklerim var; ancak önce Georgiy V. Plehanov’dan birkaç saptamanın altını çizelim: