ÖYKÜLER

Alacağın olsun Mardinli

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Kutup ayıları etle beslendikleri halde neden penguen yemezler, diye daha önce hiç düşünmemiştim. Meğerse penguenler Güney Kutbu’nda, kutup ayıları ise Kuzey Kutbu’nda yer alıyormuş. Aralarında binlerce kilometre olduğu için birbirlerini görme şansları yokmuş. Kutup ayıları ve penguenleri birkaç fincan kahve eşliğinde izlerken gözlerimde uyku akmıyor değildi.

“SMS”

Habil Yashar kullanıcısının resmi

 Öncə nömrənin Azərbaycana məxsus olmadığını dəqiqləşdirəndən sonra “Google” də həmin nömrənin-“+19825467123659871” kodunun hansı ölkəyə aid olduğunu aydınlaşdırmağa çalışdım.                                                                                        
 Dəhşətli dərəcədə qəribə olan o idi ki, kod heç bir ölkəyə məxsus olmamaqla yanaşı , həmçinin heç bir adiyyatı orqanlara da aid deyildi. Bir anlıq özümü fantastik filmlərin içərisindəki kimi hiss elədim. Daha sonra ismarıcı oxumağa başladım və daha bir müdhiş qəribəliyə şahid oldum.

Yanına değil yarına kalandır şiir

Veli Bayrak kullanıcısının resmi

İşte dostum, arkadaşım şair Esma Temur Ekinci’nin “Sabır yastığı” isimli şiir kitabı bize tutunacak bir dal uzatıyor.
 
Ben hüznün, özlemin, gülümsemenin ve hatta öfkenin kadınların kirpikleri arasında olduğunu düşünüyorum. Esma Temur Ekinci’nin “Sabır yastığı” isimli şiir kitabıyla birlikte artık parmakları arasında olduğunu da düşünmeye başladım. Kitap henüz baskı aşamasındayken sancının bütün hallerini birlikte yaşadığımız için şu cümleleri not almışım:
 

UZUN KOŞU

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
 
 UZUN KOŞU
                Aydınlığa kavuşup, yüreğinin sesiyle hakikate yol alan yolcu; uzun bir koşunun başlangıcında olduğunu unutma. Anlamanın yürekteki kıpırtısı coşkun nehre dönüp akmaya başladığında yerinde durulamaz. Anlamak söze, söz eyleme dönüştüğünde karar verilmiştir. Bahardaki nehirler gibi coşmak, anlamak ve anladığını yaşamak, insanlaşmadır.

Ben Denizde Bir Gemi, Dalgalar Vurur Beni/ Hacer Şirin

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

 
Adına “Dilsiz Ayşe” diyorlardı kimseyle konuşmadığı için. O gözleriyle konuşuyordu ama kimse onu anlamıyordu.
Oysa Ayşe bülbül gibi şakıyan, gülünce yanaklarında güller açan birisiydi eskiden.
Ablası üç çocuğunu geride bırakarak ölünce, çocuklara en iyi teyzeleri bakar diyerek, ablasının kocasıyla evlendirmişlerdi henüz on yedi yaşındayken. Ve o evlendiği gün konuşmayı bırakmıştı.
Ablası mezara giderken Ayşe'nin tüm umutlarını, hayallerini, gülüşünü ve sesini alıp gitmişti. Ayşe yaşayan ölü olmuştu.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
ÖYKÜLER beslemesine abone olun.