Hanımeli
Ve ilk okuduğum şiirlerden biriydi “Gidin” başlıklı kısa şiiri:
Kitap arasın da gizledik en sevdiğimiz çiçekleri
Veremedik
Pamuk şekerlerinden bir ikramlık
Gözbebeklerinizde akıyor işçilik
Toplanın gidin
Ve ilk okuduğum şiirlerden biriydi “Gidin” başlıklı kısa şiiri:
Kitap arasın da gizledik en sevdiğimiz çiçekleri
Veremedik
Pamuk şekerlerinden bir ikramlık
Gözbebeklerinizde akıyor işçilik
Toplanın gidin
GÜNEŞE ASILAN MAHPUSLAR
Ne kadar havalandırılsa da vıcık vıcık neminden bir dirhem olsun eksilmeyen hücrenin iliklerine işleyen havasına uyanan Tekin, pencereyi aralayıp oksijensiz kalmış balık telaşıyla astımlı ciğerlerini şişirmeye başladı. Don-gömlek on altı basamaklı merdiveni göz açıp kapayıncaya kadar inen Talat, lavaboya kendisini zor attı ve yıllardır performansından bir şey kaybetmediğini gösterdi! Tufan ise, oflayıp puflayarak varis çorabını sağ bacağına geçirmeye çalıştığı rutin günlerden biri daha böylece başlamış oldu.
*** Seni yazıyorum anlayamazsın Beyrut'taki Filistin konuk evlerinde erkenden kalkıyor ve hastaneye gitmek üzere hazırlanıyoruz. Tercümanlığımı uzun yıllar Türkiye'de eğitim yapan, Türkçe bilen Filistinli, Halk Cephesinden Hüssam yapacak. Henüz inşaatı devam eden hastahanenin dış görüntüsü insana güven vermiyor. Ancak içerisi oldukça temiz. Hastahanelerde değişmeyen ortak özellikler var. Örneğin bekleyiş ve ağıt. Bekliyoruz. İdaredeki görevliler gelince yatış işlemleri yaptıracağım. Ondan sonra ameliyat. Filistinli Hüssam’ın keyfi yerinde, hemşirelerle şakalaşıyor.
Tabii o zamanlar Sivas’ın dört tarafı sularla çevrili. Şimdi sular çekildi cıs çıplak ortada kaldı. Zaten başlıca geçim kaynağımız da karides, kalamar, deniz anası, midye gibi deniz ürünleriydi. Kangal’da mesela eskiden Kangal köpeği falan yoktu, Kangal lüferi vardı. Sekiz on lüfer beş yüz koyunu götürür getirirdi.
Kuşkusuz ilk oyuncağı panzer olurdu Sokrat’ın. Hem de sahicisinden. Bir de asker ve köylülerden sık sık gördüğü için silahları olurdu. Çocuk parkını ise televizyonda görürdü ancak.
"Baba beni ne zaman çocuk parkına götüreceksin?"
"Acele etme oğul, biraz büyü sen kendin gidersin.”
İlk şokunu ilkokulda yaşardı Sokrat.
Çocukluğu Kürtçe ortamda geçen, Kürtçe ninnilerle uyuyup Kürtçe sözlerle azar işiten Sokrat birden kendini Türkçe konuşan öğretmenin karşısında bulurdu.