ÖYKÜLER

Dolunaya Dokunan Kadın/ Cahit Aşıkoğlu

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Yaşamını bir süredir dondurduğunu, yaşadıklarını dinlenmeye bıraktığını, kaç gecedir yaşamla inatlaşarak     uykuya ayak dirediğini hissediyordu. Hâlbuki son günlerde yaşadıklarıyla yüreği yorgundu. Yüreğinin başköşesindeki sırça fanusunda, başına papatyadan bir taç takılı kadını saklıyordu. Ve o kadın bir yaşamdı. Yaşam ise hızla akıp geçiyordu. Bazen cam kırıkları tüm organlarına, en çok da yüreğine batıyordu. Kimse görmüyordu can çekiştiğini. Bugün farklı bir gündü…

Beyaz Ceket

Ali Vafi kullanıcısının resmi

“Ali Bey burada bir Hayır Kuruluşu var. Hamam yolunda...”
O zaman anladım bana danışıyor, dalga geçmiyor benimle. “Yok,” dedim, “şimdiye kadar oraya hiç gitmedim.”
“Kimliğin yanında mı?”
“Evet, yanımda taşırım hep.”
“Bakabilir miyim?”
“Çıkarıp verdim.”
Alıp önlü arkalı baktı. Bu kimlik iki gün sonra geçersiz olacak!”
“Önemli değil, gidip değiştirim.”
“Ali Bey bir kimliğin değişmesi için bir aylık zaman gerektirir. O da başka problem olmazsa. Tanıdığım birkaç kişi var, yedi-sekiz aydır kimlik bekliyorlar.”

Sinem ve 12 Eylül

Sibel Karakız kullanıcısının resmi

Onlarla bir öğretmen gibi değil de bir arkadaş, bir abla gibi olmuştu. Fizik öğretmeniydi. Fizik dersini hiç sevmeyen öğrenciler dahi ona mahcup etmemek için daha çok ders çalışıyor, notlarını yükseltiyorlardı.

Bu arada 12 Eylül Askeri Darbesi oldu.  Apar topar evler basılıyor, öğrenci, işçi, memur, yaşlı, genç gözünün yaşına bakmaksızın ve hiçbir açıklama yapılmaksızın evlerinden zorla alıp götürüyorlardı askerler tarafından. Bu durumda insanlar birbirlerini gammazlıyor, birbirlerine güvenmiyor ve herkes birbirlerine şüpheyle bakıyorlardı.

Lanetli ceket

Ali Vafi kullanıcısının resmi

Ben her zaman bu tatlı sözleri duyardım. Allah’a teşekkür ederdim, böyle değerli insanları karşıma çıkardığı için. Bir gün beni aradı. Çok ısrar etti. Kalkıp kahvehanesine gittim. 2 lira verip dolmuşa binip gittim. Kapıdan içeriye geçince beni bekler halde buldum onu. Kalkıp önüme geçti. “Bir dakika bekle” dedi. Çamaşır deposuna doğru gitti. Bir naylon torbayla geri geldi. Torbadan eski bir ceket çıkardı. “Bunu üzerine giy” dedi. “Bu sene getirdim kendime, ama üzerime küçük geldi. Sana olur ama.” 

Çiçek Mevsiminde Aşk

Mehmet Söğüt kullanıcısının resmi

Gülümseyen fotoğrafına gözleri takıldı. Kendisi de gülümsemeye başladı.  Hemen yanı başındaydı sanki. Kokusunu duyumsuyordu.

 Telefonuna bir mesaj sinyali geldi. ‘’Sonra bakarım,’’ diye geçirdi aklından.  Dayanamadı açıp baktı: Sevgilisiydi. Kendisine bir sürpriz yapacağını yazmıştı.  Heyecandan ne yapacağını bilemedi. Balkona çıktı. ‘’Ne yapmak istiyor bu deli kız?’’ dedi fısıldayarak. Umutlandı. Tek bir sefer de olsa onu görmek istiyordu.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
ÖYKÜLER beslemesine abone olun.