Son Yazılar

Fırça Çiçeği

Fatma Kurnaz Arıkuşu kullanıcısının resmi

Ağaçlar çiçeğe durmuştu çünkü.
 
Parkta bir ağaç dikkatimi çekti. Çiçekleri fırça gibiydi… Çok ilginçti, gittim dokundum. ‘Gerçekten fırça gibi adını şeklinden almış olmalı,’ diye düşünürken, “Onun adı fırça çiçeği,” diye seslendi bir kadın.  Arkamı dönüp bankta oturan kadına gülümsedim.
 "İnsanı fırçalayacak gibi duruyor." dedim.
 “Evet, öyle.”
İşte içimde tuttuğum bu ses büyüdü büyüdü yuvarlanarak geldi dört beş yaşındaki yeğenim Zeynep'in sesine dokundu.

İÇERİDE DIŞARIDA ŞİDDET: FESHANE VE HAPİSHANELER *

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
 
İÇERİDE DIŞARIDA ŞİDDET: FESHANE VE HAPİSHANELER *
 
Politik mahpusların “şiddet, sansür ve direniş” temalı eserlerinin yer aldığı “İçeride dışarıda” adlı sergimizi Samandağ’da Evvel temmuz Festivali kapsamında açtık. 20 fotoğrafçının da dışarıdan katkı sunduğu sergimizin açılış konuşmasını yaparken, içeride dışarıda sanatçılara yapılan saldırılara değinirken aklımda İBB’nin Kültür Merkezi’ne dönüştürdüğü Haliç kıyısında yer alan Feshane’de açılan sergilere yönelik gerici kuşatma haberleri de vardı.
 

İÇİMİN SÖZLÜĞÜ... TAHRİK GÜCÜ YÜKSEK KELİMELER...

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
Abrakadabra: son bir nefes için daha direnmek
           fermana inat yazmak alametleri
Begonvil:        telaşlı kalbimin uçuşan halleri
           kırlangıç sürüsü ondan ezberli
Canlanış:         haykırış, yankılansın diye varoluş
           bilinsin, mahmuzlandığı mavi otların
Çağrı:               tarih kuvvetinde yumuşak da olur
                         soy tüketecek kadar hoyrat da
Damga:          başka biçime kopuş

BAŞKALDIRAN TİYATRO(CULAR)[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

 
 
 “Geceleri uyumayanların
yolundan çekilin.”[1]
 
“Geceleri uyumayanların” başkaldıran tiyatrosu; “Uyuyamayanlar; onlar, geceyi var ederler!”[2] hakikâtinin eylemidir; Haldun Taner’in Tomas Fasulyeciyan’a söylettiği, “Zaten aktör dediğin nedir ki?” sözleriyle başlayan tiradındaki üzere…
Sahi nedir tiyatro? Göze alan bir deli; delilik ancak dehayla olan cürettir!
Bunun için “iki kalas bir heves” yeter mi? Yetmez elbet; ötesi, daha da fazlası gerekir

Hayırsız Eşek

Veli Bayrak kullanıcısının resmi
 

Bir saat içinde yaklaşık elli kadar eşek fotoğrafı beğenip, ‘Ne de olsa köy geçmişi vardır. Eşekten anlar.’ diye düşünerek cep telefonuma yüklediğim eşek fotoğraflarını mahallenin bakkalı Niyazi Bey’e göstermeye gittim. Niyazi Bey telefonda kayıtlı eşek fotoğraflarına tek tek baktı. “Bunların hepsi olur ama sen en iyisi benim oğlanın fotoğrafını koy. Eşek kadar adam oldu halen çalışmıyor.” dedi.

DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI XXVI

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI
XXVI
Madde 251: Arthur Miller’in (1915-2005) “Cadı Kazanı” adlı tiyatro oyunu 1692 yılında ABD’nin Salem Kenti’nde, cadılıkla suçlanan bir dolu insanın, oluşturulan mahkemelerde idama çarptırılmaları üzerine kurgulanmış olsa da, gerçekte 1950’lerin ABD’sinde tarihe kara leke ile geçmiş McCarhty döneminde aydın ve sanatçıların hayatlarının karartılmasına gönderme yapar. (Cadı Kazanı, Mitos Boyut, A. Miller)

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...