Genç yazara üçüncü öğüt: Dokunulmayana dokunma cesareti
Geri dönüp baktığımda yarattığım ilk roman kahramanım arkadaşlarımdı. O zaman kaldığım Yozgat Cezaevi’nde bir koğuşta topu topu 9 kişiydik. Bir ara sayımız altıya kadar düştü. Şöyle düşünün, duvarlar aynı, insanlar aynı, oysa insanoğlu dokunduğu her şeyi değiştirerek bugüne gelmiştir. Bazen yapmış, bazen bozmuştur, ancak bu tip yerlerde hiç bir şey size ait değildir. Ranzalar yere ve tavana montelidir. Dolaplar sabittir.