Hasan Sağlam

Hasan Sağlam kullanıcısının resmi
Kullanıcı Adı: 
Hasan Sağlam
Hakkınızda: 

Hasan Sağlam "Khalo Siphela'ya doğru kaçıyorduk, yolda değişik izler vardı, ilk defa görmüştük. Kurdun kuşun ayak izlerini bilirdik, bu bilmediğimiz bir izdi. Büyüklere sorduk? Asker' dediler. Belleğimde bir yaradır oğul potin izleri"... Babamdan en çok dinlediğim çocukluk hikâyesidir. Otuz sekiz babamın not defterinde dünyaya gelişim, 03. 01. 1972 Dersim /Pulur /Çerxat yazıyor. Ama kimlik kayıtlarına 25. 10. 1972 (Tunceli/Ovacık/Çambulak) Köyü, diye geçmiş. Babam, devletten ne kadar gün koparırsak kârdır diye 10 ay geç yazmış. Bütün şarkı söyleyen çocuklar gibi, ilkokulda sesimin ahenkli olduğunu biraz daha idrak ettim. Bahar aylarında yaylada dağlara doğru şarkı söylerken, Dersim'in derin vadileri, uzun uçurumları, yaşlı ağaçları, asi kayaları ve soylu nehirlerinin sesime ses koyduğu anlar, ömrümün senfonisidir. Kimselere söyleyemediğim ilk bestemi, o topraklara söyledim. On üç yaşımda yazdığım bir şiir beni sözün harmanına attı. Aynı yaşta bağlama çalmayı öğrendim. Söylediğim her qılam beni, babamın çocukluğuna, Seyit Rıza'nın idamına, Laç deresinde akan kana, dağların anahtarına ve sürgüne götürüyordu. Ve çocukluğum, silah omuzda durmadan uzaklara bakan yolculara öykünmekle geçti. Büyüyorduk ve durmadan omuzlarımıza ağırlık biniyordu. Ölüm haberleri, silah sesleri bolca barut kokusu, ömrümüzü bıçaklıyordu. Ormanlardan sonra köylere doğru başladı yakmalar.1994'te köyümüz yakıldı ve adresi belirsiz bir sürgün ile göç başladı. Köy düğünlerinde çalıp söylemeden sonra, derli toplu çalışma süreci Bursa'da başladı.1996 Mayıs ayında, Haydar Mollu ve ben “Mayıs Türküsü” adını koyduğumuz bir müzik grubu kurduk. Yaklaşık 10 kişiydik. Oldukça başarılı konserler veren grup, yol arkadaşım Haydar Mollu'nun amansız, kesinlikle zamansız hastalığı döşümüzden bıçakladı bizi. Çok uzun bir hastane dönemi ve sonra Almanya'ya götürüldü. Grup artık dağılmıştı, arkadaşların çoğu Avrupa'ya bense 2001’de tamamı Kırmancki(zazaca) Vengdais (Sesleniş) adlı bir albüm çıkardım ve İstanbul'a yerleştim. Bir sabah evde, Haydar'la beraber olduğumuz bir konser çekimini izledim ve çıktım. Akşam eve döndüğümde Haydar 'ın ölüm haberini almıştım. Eksilmiştim; hem de kimselerin anlayamadığı kadar. Kederime bir şiir ve bir ağıt iliştirdim. 2003 yılında Dersim Çığlığı adlı ortak albümde söz ve müzikleri bana ait iki eser okudum 2005 yılında Ceylan yayınlarından, “Dersim Seni Neremde Saklayayım? "adlı ilk şiir kitabım, uzunca bir aradan sonrasında ise Veng u Vaz (söz ve ses)adlı albüm İber Müzik'ten çıktı. 2008 de “Dersim İstanbul arası “ adlı eserime Dersim, Nazimiye ve Pülümür vadisinde klip çektim. 2010’da Sivas’ta katledilen canlarımızdan “Özlem Şahin” kardeşimiz anısına çekilen filmde kısa rol aldım ve “Yüreğim Yangın Karası” adlı bir eserle filmin müziğini yaptım. 2011 de Türkiye’de siyasal anlamda oldukça sıkıntılı zamanlar yaşadım, üst üste aldığım hapis cezası ve mahkemelerden sonra yurt dışına çıkmak zorunda kaldım. 2012’ de anılar öyküler ve şiirlerle bezenmiş “Kırmızıyı Sevmek” adlı kitabımı çıkardım. 2013 te “yasak mıntıkanın çocukları- SULTAN” adlı bir dersim tertele sürgün ve sürgün dönüşünü anlatan bir roman çıkardım…

Geçmiş

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...