tutsak

Hapsedilen Kadınlar.../ Gülazer Akın

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

Evet çok kadın var içeride. Siyasi-adli fark etmez. Hapsedilmişliğin ağırlığı hepsinde aynı değeri taşır.
 
Sanki “dışarıda” iken, hayatın her anı bir sınırlandırılmışlıkla yüz yüze bırakmıyordu bizi.
 
Sanki zaten hep eve hapsedilmiyordu kadın.
 
Sanki ev dışında ille de bir erkeğin refakatinde çıkmıyordu sokağa bir de böyle ayrıca hapsediliyor, yüksek güvenlikli cezaevlerinde.
 
Sanki kararlarını kendisi alabiliyor, hayatına kendisi yön verebiliyordu gibi. Şimdi de böyle içerisi kadınlarla tıka basa dolduruluyor.
 

Hawar Romanı /Ali Oruç

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

5 Nolu size neyi hatırlatıyor?

Ali Oruç: Diyarbakır Zindanı bana gençliğimin yok olmasını hatırlatıyor. Yine Diyarbakır Zindanı bana işkenceyi, ihaneti ve dişe diş direnişi hatırlatıyor. Kürt halkının öldürülmek istenilen kimliğini ve buna karşı Kürt devrimcilerinin işkence, ihanete karşı duruşunu ifade ediyor. Diyarbakır Zindanında ihanet de direniş de yaşanacak kadar yaşandı. Bundan dolayı da 5 Nolu bir mücadele alanını, varoluşu ifade ediyor.

GÜLÜŞÜN DURUYOR BENDE.

Ahmet Bakır kullanıcısının resmi

Bir an evvel Alibeyköy mezarlığına gitmek, o yiğit devrimcilere karşı son görevimi yapmak istiyordum. Üstelik işkencede katledilenlerden Orhan, kasabamın çocuğuydu.

Yol boyu birçok yerde belediye otobüsleri dâhil durdurulup, polisin hoşuna gitmeyenler ya gözaltına alınıyordu, ya da geri çevriliyordu.

Biz zor bela gitmiştik Alibeyköy’e, mezar uzağımızdaydı ve bir fırsatını bulup fırlayarak mezara doğru koşmayı planlıyorduk.

Birden seni gördüm Metin. Gülümsedik birbirimize ve selamlaştık.

Sessizce giderler, anıları kalır...

Suat Gerçek kullanıcısının resmi

“Bitli'sinizdir içeri bulaşmasın” derken, bir yandan da takılıyor bize. ''Bit yiğitte, pire itte olur'' diyor Mustafa.
Uşak Dev-yol davasında yargılanıyor. Koğuşta İgd'li yok, bu nedenle bize onlar yardımcı oluyorlar.
 
Hüseyin Taner Oltulu, Nihat Aydın... Hüseyin geçen yıl, Nihat geçen gün ayrıldı aramızdan... onlar da karşılama komitesindeler!
Her şeyin yasak olduğu günler. İğne bile yok içerde, alıyor dikiyor geri veriyoruz, ipliği bile yasak. Diğer koğuşlarla iletişim kurmamızı istemiyorlar. İpliğe not bağlar, diğer koğuşlara göndeririz diye.

Sosyalist tutsaklardan Zeliha Bulut'un yeni yayınlanan ilk çocuk romanı.

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

1973 doğumlu Zeliha Bulut, hapishane kapılarında büyüyen bir insan. Yıllar yıllar boyunca, karda kışta, yazın kavurucu sıcaklarda ziyaret kuyruklarında beklemiş. İtilmiş kakılmış ama o vazgeçmemiş politik mahpuslara ışık taşımaktan. Sonra büyümüş ve “özgürlük eşitlik” diyerek çıkmış sokaklara. Yüksek sesle haykırmış. Ve bu kez o düşmüş mahpus damına.
2013 ortalarında mahkemesi sonuçlanmış ve müebbet hapse mahkum edilmiş Zeliha. Bu kez babası ziyaret kuyruklarında.

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...

Konuk Yazarlar

Feyza Eren’den Akdeniz’e Lirik Bir Güzel...
  Uzun yıllardır sanat yaşamını ABD’de sürdüren Feyza Eren, “Vedadır Belki” adlı, tekli çalışmasıyla yeniden...
80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu. Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın… Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
tutsak beslemesine abone olun.