Son Yazılar

Benim Adım Sıpa

Akman Gedik kullanıcısının resmi

Heybetullah‘ın aksine karısı Gülkibar etine dolgun, kalçaları ise birer araba tekerleğiydi. Bir beli vardı ki sormayın iki tane babayiğit el ele verse belini saramazdı. Değme bir pehlivanın belini andırıyordu. Belinin üzerinde de altını andıran, parlak tenekeden yapılma ucuz bir kemer olurdu çoğu zaman. Gülkibar yürüyünce yer gök zangırdardı yürüyüşünden. Ey insanlar seyreyleyin beni, yürüyorum derdi adeta.

Adın Yurdum Olur

Müslüm Aslan kullanıcısının resmi

Saçlarının gölgesinde
Uzun uzun çiseleyen bakışların
Yüzünü yağmurlarla
Dudaklarını bulutlarla çizdim
Avuçlarında kimliksiz yıldızların rivayetleri
Kal desem geç kalırdın
Git dersem eksilirdim
Hüzmeleri serindi suskunluğunun
Yutkunarak bakardım ardından
Kala kala sayamadığım sen
Ben ise tükenirdim
Üstüm başım sen içinde
Adın yurdum olurdu kalbimde

FELSEFENİN DİPSİZ KUYUSU VI

Görülmüştür kullanıcısının resmi

“Gemi yüzdüğü sürece fark etmez.” dedi Yayla.
“Tabi A, A’dır şeklinde formüle edilen özdeşlik yine de farklılık var. Her bir elma diğerinden farklı. Kendine has her bir varlık. Öte yandan ben ben ile özdeş olmalı. Yoksa düşünen bir özne olamam. Ben kendimle özdeş isem, ancak varlıkların özdeşliğini düşünebilirim. Fakat bir sorun var. İnsan sürekli değişiyor, dahası kendini tasarımlıyor her daim. O yüzden öz diye bir ey olmamalı. Kendimizle özdeşleşmemiz söz konusu değil”
 “Ben gidip şu tezgahtaki bulaşıkları yıkayayım.”

Kedi Kalem ve Pire ile Yorgan

Görülmüştür kullanıcısının resmi

Geveze zihin, hiç susmazsın ki, bahse girerim laf ebeliğinde kimse eline su dökemez, nasıl gene o öyle, sabahtan akşama kadar cav cav cav, dır dır dır… eden bir şey olsaydı ne ala, hepten zırvaloji, bilmem kaç yıl önceki halk deyişiyle “poh”tan adamların “poh”tan sözlerine yeni yeni laf yetiştiriyorsun, “şu şunu derken, ona şunu demeliydin, şunu yapmalıydın, şunu etmeliydin…” vs. vs. Niye o zaman cevap vermedin? Seni tutan mı vardı? İlle de kokuşturup öyle servis edeceksin temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önüme getireceksin.

DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI L

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
 
 
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI
L
 
Madde 491: Kitap yazmak zor elbet. Büyük emek ve zihni yoğunlaşma gerektirir. Hadi hepsini yaptın diyelim. Yayımlatmak istediğinde türlü engeller çıkar karşına. Ederini verip çıkarmak kabil olsa da has edebiyatı esas almışsan bu yolu tercih etmemek icap eder. Şu an bilinen yazarlar da bu zorlu süreci ilk kitaplarını basarken yaşamışlardır.
 

Uygarlıkların Öteki Yüzü

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi
 
Yayımlanan bu kitabımda, derin tarihsel uygarlık ve kültür araştırmamın en temel konusu; İmparatorluklar, devletler, bazı kurumsal yapılar ve ilgili bireylerin çoğu; siyasi ve dinsel çıkarları nedeniyle, daha çok dünya toplumlarına yalancı, duygusal, metafizik temelde bilgiler verdiklerinin bir deşifresidir. 
 

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...
SINIRSIZ KÜTÜPHANE
SINIRSIZ KÜTÜPHANE Tutsakların içeride yazdığı yüzden fazla kitap, resim ve karikatür ile fotoğrafçıların bu temada çektiği / yaptığı fotoğrafları...

Konuk Yazarlar

ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...