“ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ” 11 TEMMUZ'DA MANNHEİM'DA AÇILIYOR
50 MAHPUS VE 50 FOTOĞRAFÇININ BİRLİKTE HAZIRLADIĞI SERGİ “ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ” 11 TEMMUZ'DA MANNHEİM'DA AÇILIYOR
Adresse: Die Hüte Maulbeerinsel (WSV-Wiese) Lauffener Str. 68259 Mannheim
50 MAHPUS VE 50 FOTOĞRAFÇININ BİRLİKTE HAZIRLADIĞI SERGİ “ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ” 11 TEMMUZ'DA MANNHEİM'DA AÇILIYOR
Adresse: Die Hüte Maulbeerinsel (WSV-Wiese) Lauffener Str. 68259 Mannheim
"KARANLIKTA KAHKAHA" SERGİSİ EVVEL TEMMUZ FESTİVALINDE 11-14 Temmuz 2024
Açılış saat: 14.00 Yer: Anadolu Palace Otel. Deniz/ Samandağ- Hatay
Esasında İlkçağ dönemlerinde Afrika’da Mısır Uygarlığı başlamış olup, bu uygarlığın tarihi M.Ö. 8000-7000’lerdir. Buna rağmen Mısır Uygarlığı Afrika Kıtası’nda değil de Asya Kıtası’nın Ortadoğu Bölgesi’nde, uygarlık veya medeniyet olarak bilinmesi, üç temel sebebe dayanıyor.
SİYASİ İKTİDARIN VE SERMAYE SINIFININ SANATA YAKLAŞIMI HAKKINDA NOTLAR
ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ
Ey yıldızların
Güneş yüzlü sevdası
Aydınlık yarınların
umudu
ve
Düşlerin öncüsü
Baharın ve geleceğin
müjdesi
ve
Diyar diyar dolaşan
Gecelerin kızıl bereli
Yoldaşı
ve
FELSEFENİN DİPSİZ KUYUSU II. BÖLÜM
2
“Güneşe bakarsan gözlerinin çevresi kırış kırış olur!”
Ve bingo! Yayla emen başını eğdi.
“Zaten güneş falı da hiç çıkmıyor” dedi ciddi bir sesle.
“Biz de felsefe konuşuyorduk” dedi Nermin fırsatı değerlendirerek. Tencere muammasını unutmuştu herhalde. Zira tam bir Antik Yunan filozofu edası takınmıştı.
“Ben de felsefik bir kitap yazmaya başladım” dedi Yayla. Lilith konulu roman projesini çoktan terk etmişti.
FELSEFENİN DİPSİZ KUYUSU II. BÖLÜM
1
Biz mi dünyanın içindeyiz dünya mı bizim zihnimizde? Yoksa dünyanın ta kendisi miyiz? Bizle dünya arasında bir sınır var mı? Sınır neresidir? Nerede başlar nerede biter? Peki sınır bir ayrım mı yoksa birleşme, buluşma noktası mı?
Madde 411: Edgar Allan Poe’nun 1841 tarihinde yazdığı Margue Sokağı Cinayetleri ile birlikte Dedektif öykü türü doğmuştur (Bilinen ölçülere göre).
Madde 412: Dedektif öykülerinde olayların sürekli gerilimi doruk noktasına değin çıkarılır. Doruk noktasındayken olay ve eylemler ani bir patlama yaşanmışçasına ortaya saçılır. Zirveden aşağıya inildikçe tüm gerilim boşaltılmaya başlar ve nihayetinde de öyküye has bir ayrıntıyla bitirilir. Böylesi tarz için Freytag Piramidi adlandırması yapılır.
Bu pek klişe hayalimi gerçekleştirmek üzere zihnimi harekete geçirdim. Varlık, cevher, görünüm, özne-nesne, hakikat, zaman... biraz bekleyebilirdi. İlk önce Berkeley’ci bir yaklaşımla farelerin varlığını yok saymalıydım. Gel gör ki ben Berkeley’ci olsam da fareler öyle değildi. Ben onları görmezden gelsem de onlar beni görüyordu. Ben onları yok saysam da onlar kendilerini var sayıyordu. Gözlerimi kapayınca yok oluyorlardı, açınca yine oradaydılar.