Son Yazılar

Hücre günlükleri yayınlandı

Adil Okay kullanıcısının resmi

Oyunu hazırlarken arşivimde biriken ‘görülmüştür’ damgalı mahpus mektuplarından yararlandım. Sansür ve oto sansürden geçip bana ulaşan mektuplardan edinemediğim bilgileri de eski mahpuslarla, ve hapishane kapılarında büyüyen çocuklarla yaptığım sohbetlerden öğrendim. Böylelikle tablodaki eksiklikleri tamamlamış oldum. Ancak burada anlatılan, aktarılan yaşanmışlıklar, tutsaklara reva görülen aklın sınırlarını zorlayan yeni yeni “kötülük yöntemleri”, “dışarıdan” bakan sizin için abartı izlenimi verecektir.

Ama ne ki yazık aktardıklarım abartı / fantezi değil, hepsi gerçektir.

Öyle İçimdesin ki...

Ali Cemal Türkmen kullanıcısının resmi

Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasıl anlatsam. Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor ne de sözlüklerde karşılığı var.
 
Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor. Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler cılız, kelimeler kifayetsiz.
 
Taşımıyor, anlatmıyor, tanımlamıyor bu duyguyu. Ben de. Çok başka bir şey. Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan? Aydınlık gülümsemelerin içine hüznü yerleştirir mi durup dururken? Gözlerine buğu, diline sitem, yüreğine burukluk çöreklenir kalır mı günlerce?
 

FELSEFENİN DİPSİZ KUYUSU III. Bölüm 2

Görülmüştür kullanıcısının resmi

Ciddi çok ciddi bir iş! İnsan ruhunu bir kahkahadan daha fazla hafifleten bir şey var mı şu yeryüzünde? Her kahkaha bir çift melek kanadıdır adeta. Saf neşeye, içten gelen bir kahkahaya boşuna takmamış kafayı Nietzche. Dahası koskoca Zerdüşt’ün peygamberlik alameti, doğar doğmaz yeri göğü inleten bir kahkaha atmasıymış. Ah böyle anlamlı, güzel bir şeyin, neşenin, sevincin, gülmenin sığ bir asık suratlılığa kurban edilmesi ne fena! Şu ciddiyet denen zorba, tarih boyunca beslenilip durmuş belli başlı adamlarca ve kadınlarca.

DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI XLVI - XLVII

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI
XLVI
Madde 451: Ömer Hayyam, Batılı Thomas Hyde, Tarihçi Hammer ve Garcin de Tassy gibi yazarlarca anılmış olsa da Batı Edebiyatında Rubâiyyât’ın 1859’da İngiliz yazar Fitzgerald tarafından İngilizceye ve 1867’de Nicolas tarafından Fransızcaya çevrilmesiyle büyük bir tanınırlık kazanmıştır. Peşi sıra Batı’da Ömer Hayyam Sevenler Derneği kurulmuştur. Hayyam tarzında şiirler yazılmaya başlanmıştır.
 

VALİZLER, AH VALİZLER

Akman Gedik kullanıcısının resmi

Almanya’dan uçakla İstanbul’a, İstanbul’dan otobüsle Muş’a, oradan da minibüsle Varto’ya, başımızın gözümüzün üstüne gelirdi babam. O gelince gün bahara dönerdi bizim için. İki gümrükten geçerdi babam. Birincisi, İstanbul Gümrüğü’ydü, doğal olarak takılırdı; ikincisi, Alican Amca’nın oğlu Hamdi’nin gümrüğü.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...
SINIRSIZ KÜTÜPHANE
SINIRSIZ KÜTÜPHANE Tutsakların içeride yazdığı yüzden fazla kitap, resim ve karikatür ile fotoğrafçıların bu temada çektiği / yaptığı fotoğrafları...

Konuk Yazarlar

ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...