Yağan zehirdir, yağan kurşun
Yağan ölümdür oy hawar hawar
Bahara sayılı günler kala
Zamansız bastı soğuklar
Bedenler dondu
Bedenler döküldü
Halepçe sokakları kan revan
Ne bülbüllerden feryat figan
Ne kavallardan ezgiler
Ne çığlıklar
Nede koşuşturan çocuklar var
Yerlerde binlerce ölü var
Sayıları belisiz
Halepçe sokakları kan revan
Kimileri de henüz bebek
Anneler, babalar ölürken
Kimi eşine, kimi kardeşine
Kimi çocuğuna sarılmış
Oy hawar
Ne şivan
Ne ağıt yapacak
Bağıracak, dövünecek kimseler kalmamış
Newroz’a günler kala
Nerde kaldı o kızıl güneş
Nerde kaldı beklenen bahar
Nerde o bahsedilen kardeşlik
Hepsi yalan
Ey Kürt halkı
Halepçe Halepçe olalı,
Sen görmedin böyle acı
Alev alaz yanarken tenin
Paramparça olurken yaşamın
Bedeninden etler dökülürken
Ah bu ne zulüm
Benzeri ne olmuş nede duyulmamış
Görülmemiş bir vahşet
Saddam Hüseyin
Faşistliğini, gaddarlığını yaparken
Kimleri de ona oldu destek
Baas’a kimler cesaret verdi
Tahran’da, Şam’da, Ankar’da
Neden yükseldi neşeden sevinçten o yükselen çığlıklar
Bugün on altı Mart!
Yıl bin dokuz yüz seksen sekiz
Tarihe bir kara leke daha düştü
Dün Koçgiri ‘de, Dersim’de
Ağrı’da, bugün kanayan Halepçe’de
Hayat durdu, yaşam dibe vurdu
İşte Kürtler yapılan bir soykırımı daha
Yedi bin ölü
Yüz binlerce sakat var
Dünya bir kez daha görmüyor yaşanan zulmü
Ey halkım artık uyan başka Halepçe ‘ler olmasın bir daha
Mehmet Çobanoğlu
10.03.2005
Yıldırım