İÇERDE SÖZLÜK ÇALIŞMASI
Sözlükler bizi kelimelerin sihirli dünyasına çeken kapsamlı çalışmalardır. Zor ve meşakkatli bir sürecin sonunda gün yüzüne çıkarlar. Hemen hemen tüm sözlük çalışması yapan kurum ve bağımsız şahısların hemfikir olduğu bir gerçektir bu sürecin zorluğu. Hele hele bunu Kürtçe gibi bir dil için söylemeye kalkarsak bu zorluk iki-üç kat daha fazla öne çıkıyor dersek yerinde olur.
Bir dilin yaşamsallığı o dille basılan eserlerin yanı sıra o dille olan sözlük çalışmaları, gramer çalışmaları ve basımıyla kendini ne kadar görünür kıldığıyla belli olur. Bu kulvarda tartışmasız en çok öne çıkan dil, artık küresel bir dil olduğu kabul edilen, İngilizce için söyleyebiliriz.
Dilbilimin de temeli olan sözlükler diller arası karşılaştırmaları yapabilmek için en çok ele alınan eserlerdir. Her dil konuşurunun düşünce ve kültürel yaşamını da yansıtır. İnsan başka diller öğrendikçe bunu daha çok fark ediyor. Kimi dillerde toprağa, suya, ateşe vb. ant içilirken kimi dillerde çöle, dağa, taşa, kara yağmura vb. ant içilir. Kimi dillerde bir şeyin sadece bir adı varken başka dillerde o şeyin belki onlarca adı olabiliyor. Misal Türkçede yarasanın sadece bilinen bir adı varken İngilizcede iki ad olabiliyor: “bat” ve çok az kullanılan “flittermouse”. Ama Kürtçenin sadece Kurmanci lehçesini ele alırsak yarasanın yirminin üzerinde adı çıkıyor ortaya ki buna diğer lehçeleri de katarsak bu sayı katlanır gider. Yukarda da değindiğim gibi bizi böylesi bir bilgiye götüren sözlük çalışmalarıdır ve bizlere aynı zamanda o kültür hakkında, düşünme sistemleri hakkında ipuçları da veriyor.
Kürtçe çalışmalarında çeviri ihtiyacını karşılayabilecek olan İngilizce-Kürtçe sözlüklerin yetersiz kaldığını birçok kişiden duyuyor ve okuyorduk. Çevirmenler hâlen yetersiz sözlüklerle çalışıyor ve eksik kaldıkları yerlerde ikinci bildikleri dilleri aracılığıyla bu açığı kapatmaya çalışıyorlar. Kendim de İngilizceyi Türkçe üzerinden öğrenmeye çalıştığımdan Kürtçeye nazaran Türkçenin İngilizcenin dil yapısına ne kadar uzak olduğunu ilk dönemlerde hemen fark etmiştim. Aklımda hep şu vardı. Şayet Kürtçe anlatımlı bir İngilizce gramerine çalışmış olsaydım bu dili daha çabuk öğrenme şansım olurdu. Ama ne yazık ki bu yönde bir çalışmanın olmadığını sanıyorum. Varsa da haberim yok.
Musa ALTUN, 29 yıldır hapishanede olan bir siyasi tutsaktır. Uzun yıllardır hapishanede İngilizcenin yanı sıra birkaç dil üzerinde çalışma yapıyor. Kürtçeyi bile anadili olmasına rağmen tam olarak içerde öğrendi diyebiliriz. Uzun yıllardır İngilizce-Kürtçe sözlük üzerinde çalışma yaptığını biliyordum. Çalışmasının yayınlanmasını dört gözle bekliyordum. Sonunda bu çalışması basıldı Sitav Yayınları tarafından ve ilk baskısı nihayet elime ulaştı. Sözlüğü beklediğimden hacimli bulduğumu söyleyebilirim. Çünkü piyasada olan birkaç çalışmanın hacmi oldukça dardı. Bu konuda Avesta Yayınları’ndan çıkan Salah SAADALLAH’ın İngilizce-Kürtçe çalışması kapsamlı bir eser lakin onun da İngilizce okunuşlarının olmaması sözcükleri doğru telaffuz etmede zorluk çıkartıyor. Ayrıca deyimlere yer vermemesi de sözlüğün diğer bir eksik kalan yanı. Musa ALTUN’un sözlüğünde İngilizce okunuş kısımları var ve bu iyi. Ayrıca İngilizcenin yapısı itibarıyla deyim ağırlıklı bir dil olduğu, bu dili çalışan hemen hemen herkesin fark ettiği bir durum. İngilizce sözlük çalışması yapacak kurum veya şahısların bu konuyu dikkate almaları gerektiğini düşünüyorum. İngilizce bir sözlükte Phrasal Verbs (takım fiiller)’in eksik olması sözlüğü de eksik bırakır. Bu konu Musa ALTUN’un sözlüğünde de yeterince ele alınmamış maalesef. Tabi kimi sözlükçüler bu yapıda olan kalıpların ayrı bir sözlük çalışmasının konusu olduğunu söylerler. Haklı olabilirler ama yine de en çok kullanılanları sözlüğe almak gerekmez mi?
Musa ALTUN’un sözlüğü hapishane koşullarında yapılabilinecek en iyi çalışma diyebilirim ve kendisini tebrik ederim böyle bir çalışmaya imza atıp Kürtçe ve İngilizceye yaptığı katkıdan dolayı. İngilizce bölümlerde yazım hatalarına pek rastlamadım lakin Kürtçe kısımda yer yer harf hatası gözüme çarptı. Kürtçe kitap basan birçok yayınevi maalesef bu hatalardan kendilerini kurtaramıyor. Ayrıca basım için tercih edilen saman kağıdı ise sözlüğün ömrünü kısaltıyor. Keşke daha kaliteli bir kağıt tercih edilseydi.
Musa ALTUN bu eseriyle değerli ve güzel bir çalışmaya imza atmış bulunmakta. Bu eser İngilizler için de Kürtçe öğrenmek için bir kaynak eser. Bildiğim kadarıyla yazar şimdi de Kürtçe-İngilizce bölümü üzerinde çalışıyor ve umarım o sözlük de yakın zamanda elimizin altında olur ve hem dil öğrenenler hem de çevirmenler için kolaylık sağlayan başucu kaynakların arasında yerini alır.
Ferhanga İngilizî-Kurdî-Yazar: Musa ALTUN-Sitav Yayınevi
Ömer Raman ÖZDURAK
Bolu F Tipi Hapishanesi