''Sobalı Evin'' ateşidir bu..
“Torunum ısınsın” diye. Dedem işe erkenden giderdi, ekmek parası işte. Soba yanardı, kalkardım. Yan odada halam uyurdu sürekli. Onun kalkmasını beklerdik. O ara nasıl da sinir ederdi beni. Sobaya tükürür, tükürüğün zıplaya zıplaya kaybolmasını beklerdim. Bazen de sakız atardım erirdi ama en güzeli portakal ve mandalina kabuğu idi! Nasıl da güzel bir koku çıkardı, cennet kokusuydu sanki. Dedem bazen günlerce eve gelmezdi. Dağ dağ dolaşır, ceviz ağaçlarından silah dipçiği yapardı. Dedem benim nasıl da güçlüydü. Sıkıntı olduğunda hemen çözerdi, dev gibi adamdı!