temel demirer

Dik Durup Diklenen Edebiyat(çılar)ın Önemi[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

kalesinin içindeki bilinmeyen
odaların anahtarları gibidir.”[1]
 
Yaşama mündemiç farkı, zenginliği görebilenlerin meselesi olarak edebiyata ilişkin soruyu yanıtlamak önemlidir: Dik durup diklenen yazarları olmasaydı, insan(lık)ın hâli nice olurdu, hiç düşündünüz mü?

Yaşam ve Ölüm(süzlük) Üstüne[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

 
İnsan olan ve kalan, her daim ölümsüzdür; ona ne şüphe?!
Bu bağlamda Lucretius’un, “Ben varken ölüm yok, ölüm varken ben yokum; o hâlde korkacak ne var?” sözüne değer vermek önemlidir; korkunun ölümün yarısı olduğunu bilmek gibi…
Farkındayız: Ölüm karşısında herkes eşittir, ve yaşam bir ölüm sürecidir.
Ancak bir şey yapmadan geçirilen yaşamın ölüm olduğunu kavrayamayanların ölüm korkusu, ölümden daha korkunçtur. Ve tam da bunun için yaşam ne kadar yaşanmamışsa, ölümden o kadar korkulur. Korku kimseyi ölümden kurtarmaz ama ölüm korkusu köleliğin başlangıcıdır.

Yazar(lık) ya da İki Kemal[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

durumunu görmeyenin
o dünya üzerine yazacak
hemen hiçbir şeyi yoktur.” [1]
 
Saint Just’ün, “Ahlâk, zorbalardan daha güçlüdür,” ifadesindeki eylemdir yazmak; iki Kemal’in öğrettiği üzere…
Çünkü hakkını vererek yazmak, başkaldırmaktır; Doris Lessing, “Edebiyat, sahip olduğumuz en iyi öteki gözü elde etme; kendimizi kendimizden koparak görme yollarından biri,” diye…

Vatan’ın F3’ünde Dört Gün

Temel Demirer kullanıcısının resmi

Dolu bir tabanca gibi
Ölüp ölesiye taşırız
O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan
Uğrunda asılırız...”[1]
 
25 Ekim 2020 sabahı. Saat 06.00 suları. Mavi ile Tarçın ortalığı yıkarcasına havlıyorlar; “Bir şey var galiba” diye yataktan fırlayıp, pencereden dışarıya baktığımda yine bir sürü özel harekât, polis ile “sivil”ler ve bir de yan komşumuz (onu da kapıyı kırmaya “tanıklık” için uyandırmışlar; neyse kapıyı kurtardık!)…

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...

Konuk Yazarlar

Feyza Eren’den Akdeniz’e Lirik Bir Güzel...
  Uzun yıllardır sanat yaşamını ABD’de sürdüren Feyza Eren, “Vedadır Belki” adlı, tekli çalışmasıyla yeniden...
80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu. Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın… Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
temel demirer beslemesine abone olun.