Tarih 11 Temmuz 1979’u gösteriyordu.
Mahkemede oğlunun davası sürerken karşı tarafla (oğlunu vuran polis ve arkadaşları) ilk defa karşılaşacaklar. “Can güvenliğimiz yoktur” diye mahkemeye gelmemiş, mahkeme heyetine dilekçe göndermişler.
Mahkemede oğlunun davası sürerken karşı tarafla (oğlunu vuran polis ve arkadaşları) ilk defa karşılaşacaklar. “Can güvenliğimiz yoktur” diye mahkemeye gelmemiş, mahkeme heyetine dilekçe göndermişler.
Bir Bektaş Amca vardı bizim oralarda. Babası çoban olanın, oğlunun da çoban olduğu bir zamandı. 16 yaşında başladığı çobanlığı babası öldükten sonra da sürdürdü. Köyümüzü çevreleyen 18 köy dâhil çobanlık yapmadığı yer kalmadı. Kabına sığmaz bir delikanlı olduğu zamanlar bile evlenmeye aday olduğu kapılardan kovuldu. Kimse, bir baldırı çıplağa kızını vermek istemiyordu. Yüzüne her kapanan kapıdan söylenen tek sözdü:
“Ne biz duymuş olalım ne de sen istemiş ol!“