Kötülükler toplumu öğütürken
Gözyaşları yanakları yırtarken
Cizre’de
Şirnak’ta
Gezi’de
Halkın beynine
Ardı sıra silahlar patlarken
Ülkede ölüm kol gezerken
Alışabilmek mümkün mü? Sessiz, sedasız beklemeye
Acılar akıyor yoksulların üzerine
Karanlıklar yol vermiyor
Şafaklara
Kıyamet kadar
Özgürlüğün kavgasında
Nice ahlar yükseliyor
Tüm Mezopotamya’dan
Dişli burgular, kamalar, keskiler
Kahır çeken şu yüreğimi delerken
Anneler dövünüp saçlarını yolarken
Ölümün kucağında
Kefensiz, tabutsuz nice bedenler varken
Alışabilmek mümkün mü? Sessiz, sedasız beklemeye
Gece tüm gündüzü yutarken
Zenginler fakirleri ezerken
Yoksullar bir lokmaya muhtaçken
Dört bir yanı
Yılanlar, çıyanlar sararken
Korku
Çığlık
Derin yaralar çoğaldıkça
Bıçak sırtında ki yaşam derinden kanarken
Alışabilmek mümkün mü? Sessiz, sedasız beklemeye
Hüzün, zulüm bitmedikçe
Diller, dinler yasaklandıkça
Kurşunlar can aldıkça
Anneler ağladıkça
Halklara karşı
Ötekileşme sürdükçe
Çocuklar katledildikçe
Alçakların hükümdarlığı bitmedikçe
Özgürlük gelmedikçe, devrim derman olmadıkça
Alışabilmek mümkün mü? Sessiz, sedasız beklemeye
Gafiller
Dalkavuklar
Beyhude hayaller
Efendilere boyun eğenler
Gizliden gizliye dolap çevirenler
Zalimlerin oyununa ortak olanlar oldukça
Alışabilmek mümkün mü? Sessiz, sedasız beklemeye
Mehmet Çobanoğlu
13.02.2015
İstanbul