AŞK & DAĞLAR

Müslüm Aslan kullanıcısının resmi
Aşk; suskundur, kendi içinde kaynar. Kaynar kendi içinde suskunluğu dillenir. Aşk, teninde gül açtırır.…acısını sever ve bütün yaraları onun zenginliğidir. Zenginliğini tükettikçe rengine soyunur, adına kavuşur. Dağlar; yaşanan ve yaşanacak olanların en görülür halidir. Öyle mağrurca seslenir suskun yatağında deli bir mavzer gibi düşer, onurun varırken uzakların yorulabileceği yerlere. Dağların teninde aşk gülleri, acıda mayalanan ve mayalandıkça dudaklarda bitimsizleşen, güller. Bir soylu acıdır dağlar… damarlara aktıkça ışılca bir güneş doğar tan yerinin en bahtsız yerinde, en kara yerinde, en umulmaz çağında. Ve tarih dirilir anlaşılmaz bir kâbusun ölüsünden.

Toprakça konuşurken sular
Tatlı yumulmuş kirpiklerin mutluluğudur cennet
Her kayada dururken izi beş parmağın
Üşürken korkar mı günler
Umudun sığınağında atarken yürekler
 
 
Aşk;
Sevginin sonsuzluğunda sever kendini, dağlar gibi ucu bucağı yoktur, her sınır onun sınırsızlığıdır.
 
Dağlar;
Eksiksizliğinde bir bütünün el kitabıdır tüm devaları çığlığının sayfalarında saklar, heybetini sevdikçe aşka bürünür.
 
İşte bundan oturdular aşkın sofrasına, tırmanarak dağların erguvani yamaçlarına.
Dili dağlandıkça dağlaşan, alevlenen ve yağmura karışarak selleştiler. Bir kıvılcımın avuçlarından ömürlerini içirdiler susayan her damlaya, böylece bu dünyanın cennetini tadarak.
İlah edasında işlendiler yüreklere. Aşkları olmasaydı dağlar yetim bir çıplaklıktı, ıssız bir korku… Aşkları olmasaydı, sevgi; satırlarda uğraksız cansız birkaç harf yığını kalırdı.
 
Aşk; suskundur, kendi içinde kaynar.
Kaynar kendi içinde suskunluğu dillenir.
Aşk, teninde gül açtırır.…acısını sever ve bütün yaraları onun zenginliğidir. Zenginliğini tükettikçe rengine soyunur, adına kavuşur.
Dağlar; yaşanan ve yaşanacak olanların en görülür halidir. Öyle mağrurca seslenir suskun yatağında deli bir mavzer gibi düşer, onurun varırken uzakların yorulabileceği yerlere. Dağların teninde aşk gülleri, acıda mayalanan ve mayalandıkça dudaklarda bitimsizleşen, güller. Bir soylu acıdır dağlar… damarlara aktıkça ışılca bir güneş doğar tan yerinin en bahtsız yerinde, en kara yerinde, en umulmaz çağında. Ve tarih dirilir anlaşılmaz bir kâbusun ölüsünden.
 
İşte bundadır hayat kokar dağların soluğu…
Ve orda rüzgâr bir şarkının süzülüşüyle okşar ruhumuzu. Açlığı tadan her gece ve zırhlı soğuklarla kuşanmış her dem orada bir aşkı çelikleştirmek için koşar. Her yıldızın menzilinde büyüyen ve güzelleşen bir sevgi tutar aşkın ellerinden.
İşte bundandır dağlar aşkın önsözüdür ve yalın yürek yalansız yaşanan halidir.
Ve işte bundandır aşk dağlı bir isyan gibidir sisten sıyrıldıkça duru sularında gösterir yüzümüzü.
 
Sular toprağı içtikçe
Gökyüzü kızılca yazılır mavi harflerle
Her günün deltasında yarına yağarken adımlar
Aşk adını yazar
Erir mi dağlar konuşsa da ölüm her akşamın masumiyetinde.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Tags: 
Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...

Konuk Yazarlar

Feyza Eren’den Akdeniz’e Lirik Bir Güzel...
  Uzun yıllardır sanat yaşamını ABD’de sürdüren Feyza Eren, “Vedadır Belki” adlı, tekli çalışmasıyla yeniden...
80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu. Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın… Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...